Çağdaş Sözlük

har ~ حار

Redhouse Sözlüğü - har ~ حار maddesi. Sayfa: 751 - Sira: 7

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü har - حار ingilizce anlamı, حار - har osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حار - har kelimesi nasıl geçiyor. har osmanlıca nasıl yazılır. har nedir, har ne demek arapca yazılışı.

حار means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حار. حار attoman turkish I mean, حار What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حار, Ottoman Turkish English Dictionary

حار ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حار تعني باللغة الإنجليزية. حار ماذا يعني في اللغة العثمانية. حار ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حار

حار چه کلمات انگلیسی چیست؟ حار به معنای انگلیسی. حار چه در زبان عثمانی بود. حار به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حار

har ~ حار güncel sözlüklerde anlamı:

HaR ::: f. Diken.

HAR ::: (Her) f. Merkep, himar, eşek. * Çay ve havuz diplerinde olan balçık. * Mc: İdraksiz kimse. * Kargaşa.

HAR ::: Yıkılmış, hedmolmuş.

HAR ::: f. Hor, hakir, âdi. Aşağı. (Dinsiz, imansız ve din düşmanı ahlaksızların ve sefihlerin vasıfları.)

har ::: (f. i.) : eşek. (bkz. : himâr, merkeb).

har-ı deşti ::: yaban eşeği.

har-ı Îsâ ::: peygamberin eşeği.

hâr ::: (f. s.) : 1) hor hakir, aşağı, bayağı. 2) yiyici, yiyen. Merdüm-hâr (insan yiyen) : yamyam. Mey-hâr, Meyhâr : içki içen, sarhoş. Şîr-hâr (süt içen) : küçük çocuk. Gam-hâr : kederli, sıkıntılı.

hâr ::: (a. s.) : yıkılmış, (bkz. : mün-hedim).

har ::: diken.

Har :::


  1. "Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek" anlamlarındaki har vurup harman savurmak deyiminde geçen bir söz
    Örnek: Akşama kadar Meram bağlarında har vurup harman savuruyordu. A. Gündüz

  2. Sıcak, kızgın, yakıcı.

  3. bk. defne

hâr ::: diken , eşek , adi , aşağılık , yiyen

hârr ::: kızgın , yakıcı

hâr ::: ‬diken

har ::: ‬eşek

hâr ::: ‬aşağılık

hâr ::: adi

hâr ::: ‬yiyen

hârr ::: ‬kızgın

hârr ::: yakıcı

hâr ::: (f. s.) 1) hor hakir, aşağı, bayağı. 2) yiyici, yiyen. Merdüm-hâr (insan yiyen) : yamyam. Mey-hâr, Meyhâr : içki içen, sarhoş. Şîr-hâr (süt içen) : küçük çocuk. Gam-hâr : kederli, sıkıntılı.

hâr ::: (a. s.) yıkılmış, (bkz. : mün-hedim).

har ::: kızgın, sıcak

HAR :::

f. Hor, hakir, âdi. Aşağı. (Dinsiz, imansız ve din düşmanı ahlaksızların ve sefihlerin vasıfları

HÂR :::

f. Diken

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: