hasir ~ خاثر
Redhouse Sözlüğü - hasir ~ خاثر maddesi. Sayfa: 818 - Sira: 23
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hasir - خاثر ingilizce anlamı, خاثر - hasir osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خاثر - hasir kelimesi nasıl geçiyor. hasir osmanlıca nasıl yazılır. hasir nedir, hasir ne demek arapca yazılışı.
خاثر means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خاثر. خاثر attoman turkish I mean, خاثر What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خاثر, Ottoman Turkish English Dictionary
خاثر ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خاثر تعني باللغة الإنجليزية. خاثر ماذا يعني في اللغة العثمانية. خاثر ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خاثر
خاثر چه کلمات انگلیسی چیست؟ خاثر به معنای انگلیسی. خاثر چه در زبان عثمانی بود. خاثر به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خاثر
hasir ~ خاثر güncel sözlüklerde anlamı:
HASiR ::: Bir şey söyler veya okurken dili tutulan kimse. Kekeme insan. * Hasır.
HaSiR ::: Hasarete uğrayan. Zarara, ziyana uğrayan.
HASiR ::: Feri gitmiş, donuklaşmış göz. * Hasret çeken. Meramına nail olamayan. * Yorulmuş. * Açılmış. * Zayıf.
HASiR ::: Hüsranda olan. Sapıtan, dalâlete giden. Azgın. * Eli boş. Müdafaasız. Çaresiz.
hasîr ::: (a. s.) : 1) feri gitmiş, donuklaşmış [göz]. Basar-ı hasîr : fersiz, donuk göz. 2) hasret çeken, (bkz. : hâsir1, hasret-keş).
hâsir ::: (a. s. hasret'den.) : 1) hasret çeken, meramına nail olamıyan. 2) çıplak, silâhsız, eliboş, müdâfaadan âciz [adam], "hâib" kelimesiyle birlikte kullanılır].
hâsir ::: (a. s. hasâr'dan. hâsirîn. hâsirün) : zarara, ziyana uğrıyan.
hasîr ::: (a. i.) : 1) hasır. 2) s. söyler veya okurken dili tutulan.
hasîr ::: (a. s.) : (bkz. : hâsir).
hasîr ::: hasret çeken.
hasîr ::: zarara uğrayan.
hâsir ::: zarar eden , hüsrana uğrayan
hasîr ::: hasır , hasret çeken
hasîr ::: hasır
hâsir ::: zarar eden
hâsir ::: hüsrana uğrayan
hasîr ::: (a. s.) 1) feri gitmiş, donuklaşmış [göz]. Basar-ı hasîr : fersiz, donuk göz. 2) hasret çeken, (bkz. : hâsir1, hasret-keş).
hâsir ::: (a. s. hasret'den.) 1) hasret çeken, meramına nail olamıyan. 2) çıplak, silâhsız, eliboş, müdâfaadan âciz [adam],
hâsir ::: (a. s. hasâr'dan. hâsirîn. hâsirün) zarara, ziyana uğrıyan.
hasîr ::: (a. i.) 1) hasır. 2) s. söyler veya okurken dili tutulan.
hasîr ::: (a. s.) (bkz. : hâsir).
HASÎR :::
HÂSİR :::