kabul ~ كابول
Redhouse Sözlüğü - kabul ~ كابول maddesi. Sayfa: 1513 - Sira: 15
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kabul - كابول ingilizce anlamı, كابول - kabul osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كابول - kabul kelimesi nasıl geçiyor. kabul osmanlıca nasıl yazılır. kabul nedir, kabul ne demek arapca yazılışı.
كابول means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كابول. كابول attoman turkish I mean, كابول What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كابول, Ottoman Turkish English Dictionary
كابول ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كابول تعني باللغة الإنجليزية. كابول ماذا يعني في اللغة العثمانية. كابول ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كابول
كابول چه کلمات انگلیسی چیست؟ كابول به معنای انگلیسی. كابول چه در زبان عثمانی بود. كابول به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كابول
kabul ~ كابول güncel sözlüklerde anlamı:
KaBUL ::: Avcıların kemendi.
KABUL ::: Bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren sözdür. (Bak: İcab)
kabul ::: (a. i.) : 1) alma. 2) içeri alma [birisini] Hüsn-i kabul : iyi karşılanma. 3) yersiz bir iş yapmış olma. 4) razı olma. 5) alıp kullanma. 6) huk. bir şeye sahip olmak için söylenen son söz. [alış veriş, alım satım bununla tamamlanır]
KABuL ::: Bir kimse birisine, falan malını bana şu kadar liraya sat diye yazıp, o da, o malı sattım diye cevap yazsa, alış veriş sahîh, geçerli olmaz. Birincisinin kabul ettim diye tekrar yazması lâzımdır. (Kayseri Müftîsi Mes'ûd Efendi)
Bir kimse Zeyd'e ve Amr'e şu malımı size 10 bin liraya sattım dese, yalnız Zeyd kabûl etse alış veriş sahîh geçerli olmaz. (Abdürrahîm Efendi)
KABuL ::: Bir kimse birisine, falan malını bana şu kadar liraya sat diye yazıp, o da, o malı sattım diye cevap yazsa, alış veriş sahîh, geçerli olmaz. Birincisinin kabul ettim diye tekrar yazması lâzımdır. (Kayseri Müftîsi Mes'ûd Efendi)
Bir kimse Zeyd'e ve Amr'e şu malımı size 10 bin liraya sattım dese, yalnız Zeyd kabûl etse alış veriş sahîh geçerli olmaz. (Abdürrahîm Efendi)
Kabul :::
- Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
Örnek: Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden. C. S. Tarancı - Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama.
- Bir yere alınma.
- Akseptans.
- 1. Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması. 2. Bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması.
kâbul ::: kabul etme , alma
kabul ::: kabul etme
kabul ::: alma
kabul ::: (a. i.) 1) alma. 2) içeri alma [birisini] Hüsn-i kabul : iyi karşılanma. 3) yersiz bir iş yapmış olma. 4) razı olma. 5) alıp kullanma. 6) huk. bir şeye sahip olmak için söylenen son söz. [alış veriş, alım satım bununla tamamlanır]
Kabul ::: İcabın karşı tarafça olumlu biçimde cevaplandırılması.
KABUL :::
KÂBUL :::