kabul ~ قبول
Redhouse Sözlüğü - kabul ~ قبول maddesi. Sayfa: 1433 - Sira: 13
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kabul - قبول ingilizce anlamı, قبول - kabul osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قبول - kabul kelimesi nasıl geçiyor. kabul osmanlıca nasıl yazılır. kabul nedir, kabul ne demek arapca yazılışı.
قبول means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قبول. قبول attoman turkish I mean, قبول What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قبول, Ottoman Turkish English Dictionary
قبول ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قبول تعني باللغة الإنجليزية. قبول ماذا يعني في اللغة العثمانية. قبول ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قبول
قبول چه کلمات انگلیسی چیست؟ قبول به معنای انگلیسی. قبول چه در زبان عثمانی بود. قبول به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قبول
kabul ~ قبول güncel sözlüklerde anlamı:
KaBUL ::: Avcıların kemendi.
KABUL ::: Bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren sözdür. (Bak: İcab)
kabul ::: (a. i.) : 1) alma. 2) içeri alma [birisini] Hüsn-i kabul : iyi karşılanma. 3) yersiz bir iş yapmış olma. 4) razı olma. 5) alıp kullanma. 6) huk. bir şeye sahip olmak için söylenen son söz. [alış veriş, alım satım bununla tamamlanır]
KABuL ::: Bir kimse birisine, falan malını bana şu kadar liraya sat diye yazıp, o da, o malı sattım diye cevap yazsa, alış veriş sahîh, geçerli olmaz. Birincisinin kabul ettim diye tekrar yazması lâzımdır. (Kayseri Müftîsi Mes'ûd Efendi)
Bir kimse Zeyd'e ve Amr'e şu malımı size 10 bin liraya sattım dese, yalnız Zeyd kabûl etse alış veriş sahîh geçerli olmaz. (Abdürrahîm Efendi)
KABuL ::: Bir kimse birisine, falan malını bana şu kadar liraya sat diye yazıp, o da, o malı sattım diye cevap yazsa, alış veriş sahîh, geçerli olmaz. Birincisinin kabul ettim diye tekrar yazması lâzımdır. (Kayseri Müftîsi Mes'ûd Efendi)
Bir kimse Zeyd'e ve Amr'e şu malımı size 10 bin liraya sattım dese, yalnız Zeyd kabûl etse alış veriş sahîh geçerli olmaz. (Abdürrahîm Efendi)
Kabul :::
- Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
Örnek: Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden. C. S. Tarancı - Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama.
- Bir yere alınma.
- Akseptans.
- 1. Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması. 2. Bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması.
kâbul ::: kabul etme , alma
kabul ::: kabul etme
kabul ::: alma
kabul ::: (a. i.) 1) alma. 2) içeri alma [birisini] Hüsn-i kabul : iyi karşılanma. 3) yersiz bir iş yapmış olma. 4) razı olma. 5) alıp kullanma. 6) huk. bir şeye sahip olmak için söylenen son söz. [alış veriş, alım satım bununla tamamlanır]
Kabul ::: İcabın karşı tarafça olumlu biçimde cevaplandırılması.
KABUL :::
KÂBUL :::