kabul ~ كابل
Redhouse Sözlüğü - kabul ~ كابل maddesi. Sayfa: 1513 - Sira: 11
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kabul - كابل ingilizce anlamı, كابل - kabul osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كابل - kabul kelimesi nasıl geçiyor. kabul osmanlıca nasıl yazılır. kabul nedir, kabul ne demek arapca yazılışı.
كابل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كابل. كابل attoman turkish I mean, كابل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كابل, Ottoman Turkish English Dictionary
كابل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كابل تعني باللغة الإنجليزية. كابل ماذا يعني في اللغة العثمانية. كابل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كابل
كابل چه کلمات انگلیسی چیست؟ كابل به معنای انگلیسی. كابل چه در زبان عثمانی بود. كابل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كابل
kabul ~ كابل güncel sözlüklerde anlamı:
KaBUL ::: Avcıların kemendi.
KABUL ::: Bir malı satın almak için kabul ettiğini bildiren sözdür. (Bak: İcab)
Kabil ::: (a. h. i.) : Afganistan'ın hükümet merkezî, başkendi. [aslı : "Kâbül" dür]
kabul ::: (a. i.) : 1) alma. 2) içeri alma [birisini] Hüsn-i kabul : iyi karşılanma. 3) yersiz bir iş yapmış olma. 4) razı olma. 5) alıp kullanma. 6) huk. bir şeye sahip olmak için söylenen son söz. [alış veriş, alım satım bununla tamamlanır]
Kâbül ::: (a. h. i.) : (bkz. : Kabil).
KABuL ::: Bir kimse birisine, falan malını bana şu kadar liraya sat diye yazıp, o da, o malı sattım diye cevap yazsa, alış veriş sahîh, geçerli olmaz. Birincisinin kabul ettim diye tekrar yazması lâzımdır. (Kayseri Müftîsi Mes'ûd Efendi)
Bir kimse Zeyd'e ve Amr'e şu malımı size 10 bin liraya sattım dese, yalnız Zeyd kabûl etse alış veriş sahîh geçerli olmaz. (Abdürrahîm Efendi)
KABuL ::: Bir kimse birisine, falan malını bana şu kadar liraya sat diye yazıp, o da, o malı sattım diye cevap yazsa, alış veriş sahîh, geçerli olmaz. Birincisinin kabul ettim diye tekrar yazması lâzımdır. (Kayseri Müftîsi Mes'ûd Efendi)
Bir kimse Zeyd'e ve Amr'e şu malımı size 10 bin liraya sattım dese, yalnız Zeyd kabûl etse alış veriş sahîh geçerli olmaz. (Abdürrahîm Efendi)
Kabul :::
- Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
Örnek: Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden. C. S. Tarancı - Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
- Sunulan bir şeyi, armağanı alma.
- Bir öneriyi uygun bulma, onaylama.
- Bir yere alınma.
- Akseptans.
- 1. Bir poliçenin, adına çekilen kişi tarafından imzalanarak, borcun ödeneceğinin onaylanması. 2. Bir bankanın kendi üzerine çekilen poliçeye "kabul edilmiştir" şerhini koyması.
kâbul ::: kabul etme , alma
kabul ::: kabul etme
kabul ::: alma
Kabil ::: (a. h. i.) Afganistan'ın hükümet merkezî, başkendi. [aslı :
kabul ::: (a. i.) 1) alma. 2) içeri alma [birisini] Hüsn-i kabul : iyi karşılanma. 3) yersiz bir iş yapmış olma. 4) razı olma. 5) alıp kullanma. 6) huk. bir şeye sahip olmak için söylenen son söz. [alış veriş, alım satım bununla tamamlanır]
Kâbül ::: (a. h. i.) (bkz. : Kabil).
Kabul ::: İcabın karşı tarafça olumlu biçimde cevaplandırılması.
KABUL :::
KÂBUL :::