Çağdaş Sözlük

kanat ~ قنات

Redhouse Sözlüğü - kanat ~ قنات maddesi. Sayfa: 1474 - Sira: 10

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kanat - قنات ingilizce anlamı, قنات - kanat osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قنات - kanat kelimesi nasıl geçiyor. kanat osmanlıca nasıl yazılır. kanat nedir, kanat ne demek arapca yazılışı.

قنات means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قنات. قنات attoman turkish I mean, قنات What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قنات, Ottoman Turkish English Dictionary

قنات ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قنات تعني باللغة الإنجليزية. قنات ماذا يعني في اللغة العثمانية. قنات ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قنات

قنات چه کلمات انگلیسی چیست؟ قنات به معنای انگلیسی. قنات چه در زبان عثمانی بود. قنات به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قنات

kanat ~ قنات güncel sözlüklerde anlamı:

KANAT ::: (C.: Kanavât) Yeraltına döşenmiş olan künk. Küçük kanal, su borusu. * Sopa, mızrak.

kanat ::: (a. i. c. : kanavât) : 1) yer altında bulunan künk, suyolu. 2) anat. kanal.

Kanat :::


  1. Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
    Örnek: Kuşun kanatlarını kısıp bir taş parçası gibi yere süzüldüğü gözümün önündedir. M. Ş. Esendal

  2. Balıklarda yüzgeç.

  3. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey.

  4. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı

  5. Yan, taraf.

  6. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri.

  7. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol.

  8. Angıç.

  9. 1. Zar biçiminde herhangi bir uzantı. 2. Böceklerin uçma organı. 3. Kuşlarda ve yarasalarda uçmaya yarayacak biçimde değişmiş olan yapılar.T. : cenâh

kanât ::: yeraltı su kanalı

kanat ::: yeraltına döşenmiş olan künk , küçük kanal , su borusu , sopa , mızrak

kanât ::: ‬yeraltı su kanalı

kanat ::: (a. i. c. : kanavât) 1) yer altında bulunan künk, suyolu. 2) anat. kanal.

kanat ::: kol, taraf, yan

KANAT :::

(C.: Kanavât) Yeraltına döşenmiş olan künk. Küçük kanal, su borusu. * Sopa, mızrak