abid ~ عابد
Redhouse Sözlüğü - abid ~ عابد maddesi. Sayfa: 1274 - Sira: 13
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü abid - عابد ingilizce anlamı, عابد - abid osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عابد - abid kelimesi nasıl geçiyor. abid osmanlıca nasıl yazılır. abid nedir, abid ne demek arapca yazılışı.
عابد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عابد. عابد attoman turkish I mean, عابد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عابد, Ottoman Turkish English Dictionary
عابد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عابد تعني باللغة الإنجليزية. عابد ماذا يعني في اللغة العثمانية. عابد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عابد
عابد چه کلمات انگلیسی چیست؟ عابد به معنای انگلیسی. عابد چه در زبان عثمانی بود. عابد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عابد
abid ~ عابد güncel sözlüklerde anlamı:
ABiD ::: İbadet eden. Zâhid. Çok ibadet eden. * Köle.
ABiD ::: Kullar. Köleler.
ABiD ::: f. Kıvılcım.
âbid ::: (a. i. c. : evâbid) : mesel, yanıltmaç.
âbîd ::: (f. i.) : kıvılcım.
abîd ::: (a. i. abd'in c.) : kullar, köleler, (bkz. : a'bâd).
âbid ::: (a. s. ibâdet'den. c. : abede; müen. âbide) : ibâdet (kulluk) eden, tapınan (bkz. : zâhid).
âbid ::: ibadet eden.
aBiD ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Tevbe edenler, âbidler, hamd edenler (cihâd veya ilim öğrenmek için) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, emr-i mârûf nehyi anil münker yapanlar ve Allahü teâlânın sınırlarını koruyanlar (yok mu? İşte onlar da Cennet ehlidir. Habîbim) Sen o mü'minlere dahi Cenneti müjdele. (Tevbe sûresi: 112)
Allahü teâlânın haram kıldığı (yasak ettiği) şeylerden sakın, insanların en âbidi olursun. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-un-necât)
Âbidin en büyük maksadı, âhiret sevâbına kavuşmaktır. Âbid, ibâdetinden öyle zevk alır ki, ibâdetten bir an men' edilse, onun için en büyük eziyet olur. Hattâ âbidlerden biri; "Ölümden korkmuyorum, ancak gece ibâdetime mâni olacak diye korkuyorum" demiştir. Diğeri de; "Allahım mezarımda da bana ibâdet imkânlarını ihsân et" diye duâ etmiştir. (İmâm-ı Gazâlî)
âbid ::: ibadet eden , erkek adı
abîd ::: kullar , köleler
âbid ::: ibadetle meşgul olan
âbid ::: ibadet eden
abîd ::: kullar
abîd ::: köleler
âbid ::: (a. i. c. : evâbid) mesel, yanıltmaç.
âbîd ::: (f. i.) kıvılcım.
abîd ::: (a. i. abd'in c.) kullar, köleler, (bkz. : a'bâd).
âbid ::: (a. s. ibâdet'den. c. : abede; müen. âbide) ibâdet (kulluk) eden, tapınan (bkz. : zâhid).
âbid ::: tapınan
âbid ::: erkek adı
ABÎD :::
ABİD :::