abid ~ عبید
Redhouse Sözlüğü - abid ~ عبید maddesi. Sayfa: 1283 - Sira: 1
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü abid - عبید ingilizce anlamı, عبید - abid osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عبید - abid kelimesi nasıl geçiyor. abid osmanlıca nasıl yazılır. abid nedir, abid ne demek arapca yazılışı.
عبید means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عبید. عبید attoman turkish I mean, عبید What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عبید, Ottoman Turkish English Dictionary
عبید ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عبید تعني باللغة الإنجليزية. عبید ماذا يعني في اللغة العثمانية. عبید ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عبید
عبید چه کلمات انگلیسی چیست؟ عبید به معنای انگلیسی. عبید چه در زبان عثمانی بود. عبید به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عبید
abid ~ عبید güncel sözlüklerde anlamı:
ABiD ::: İbadet eden. Zâhid. Çok ibadet eden. * Köle.
ABiD ::: Kullar. Köleler.
ABiD ::: f. Kıvılcım.
âbid ::: (a. i. c. : evâbid) : mesel, yanıltmaç.
âbîd ::: (f. i.) : kıvılcım.
abîd ::: (a. i. abd'in c.) : kullar, köleler, (bkz. : a'bâd).
âbid ::: (a. s. ibâdet'den. c. : abede; müen. âbide) : ibâdet (kulluk) eden, tapınan (bkz. : zâhid).
âbid ::: ibadet eden.
aBiD ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Tevbe edenler, âbidler, hamd edenler (cihâd veya ilim öğrenmek için) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, emr-i mârûf nehyi anil münker yapanlar ve Allahü teâlânın sınırlarını koruyanlar (yok mu? İşte onlar da Cennet ehlidir. Habîbim) Sen o mü'minlere dahi Cenneti müjdele. (Tevbe sûresi: 112)
Allahü teâlânın haram kıldığı (yasak ettiği) şeylerden sakın, insanların en âbidi olursun. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-un-necât)
Âbidin en büyük maksadı, âhiret sevâbına kavuşmaktır. Âbid, ibâdetinden öyle zevk alır ki, ibâdetten bir an men' edilse, onun için en büyük eziyet olur. Hattâ âbidlerden biri; "Ölümden korkmuyorum, ancak gece ibâdetime mâni olacak diye korkuyorum" demiştir. Diğeri de; "Allahım mezarımda da bana ibâdet imkânlarını ihsân et" diye duâ etmiştir. (İmâm-ı Gazâlî)
âbid ::: ibadet eden , erkek adı
abîd ::: kullar , köleler
âbid ::: ibadetle meşgul olan
âbid ::: ibadet eden
abîd ::: kullar
abîd ::: köleler
âbid ::: (a. i. c. : evâbid) mesel, yanıltmaç.
âbîd ::: (f. i.) kıvılcım.
abîd ::: (a. i. abd'in c.) kullar, köleler, (bkz. : a'bâd).
âbid ::: (a. s. ibâdet'den. c. : abede; müen. âbide) ibâdet (kulluk) eden, tapınan (bkz. : zâhid).
âbid ::: tapınan
âbid ::: erkek adı
ABÎD :::
ABİD :::