Çağdaş Sözlük

zahire ~ ظاهره

Redhouse Sözlüğü - zahire ~ ظاهره maddesi. Sayfa: 1269 - Sira: 23

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü zahire - ظاهره ingilizce anlamı, ظاهره - zahire osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ظاهره - zahire kelimesi nasıl geçiyor. zahire osmanlıca nasıl yazılır. zahire nedir, zahire ne demek arapca yazılışı.

ظاهره means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ظاهره. ظاهره attoman turkish I mean, ظاهره What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ظاهره, Ottoman Turkish English Dictionary

ظاهره ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ظاهره تعني باللغة الإنجليزية. ظاهره ماذا يعني في اللغة العثمانية. ظاهره ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ظاهره

ظاهره چه کلمات انگلیسی چیست؟ ظاهره به معنای انگلیسی. ظاهره چه در زبان عثمانی بود. ظاهره به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ظاهره

zahire ~ ظاهره güncel sözlüklerde anlamı:

ZAHiRE ::: Anbarda saklanan yiyecek, hububat. Azık.

ZAHiRE ::: (C.: Zevâhir) Parlak.

ZAHiRE ::: (Zahâyir) Öğle vakitleri sıcaklığın çok olduğu vakitler.

ZAHiRE ::: Dışarı fırlamış olan göz. * Günün yarısında devenin otlamaktan gelmesi.

zahîre ::: ambardaki tahıl, azık.

Zahire :::


  1. Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
    Örnek: Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi. Y. K. Karaosmanoğlu

  2. Gereğinde kullanılmak üzerre saklanan tahıl, aşlık.

zahîre ::: azık , depolanmış erzak

zahire ::: anbarda saklanan yiyecek , hububat , azık , parlak , (zahayir) öğle vakitleri sıcaklığın çok olduğu vakitler , dışarı fırlamış olan göz , günün yarısında devenin otlamaktan gelmesi

zahîre ::: ‬depolanmış erzak

Zâhire ::: Yiyecek; gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hubûbat

Zâhire ::: Yiyecek; gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hubûbat

zahire :::

zâhire - yiyecek; gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hububat

ZAHİRE :::

Dışarı fırlamış olan göz. * Günün yarısında devenin otlamaktan gelmesi