Çağdaş Sözlük

half ~ خلف

Redhouse Sözlüğü - half ~ خلف maddesi. Sayfa: 860 - Sira: 30

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü half - خلف ingilizce anlamı, خلف - half osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خلف - half kelimesi nasıl geçiyor. half osmanlıca nasıl yazılır. half nedir, half ne demek arapca yazılışı.

خلف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خلف. خلف attoman turkish I mean, خلف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خلف, Ottoman Turkish English Dictionary

خلف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خلف تعني باللغة الإنجليزية. خلف ماذا يعني في اللغة العثمانية. خلف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خلف

خلف چه کلمات انگلیسی چیست؟ خلف به معنای انگلیسی. خلف چه در زبان عثمانی بود. خلف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خلف

half ~ خلف güncel sözlüklerde anlamı:

HALF ::: Ardı. Arka. Kendinden so a gelen. Arka taraf.

half ::: (a. i.) : 1) yemin etme. (bkz. : halfe). 2) yemin, (bkz. : kasem).

half ::: (a. i.) : 1) art, arka.

half-i imâm ::: imamın arkası, ardı. 2) s. kötü evlât.

half-i imâm ::: İmamın arkası, ardı. 2) s. kötü evlât.

hulf ::: (a. i.) : verdiği sözü tutmama, üzerinde durmama.

half ::: arka.

Half :::


  1. (s.), (z.), (i.) yarım (for less than one); buçuk (for more than one); (z.) yarı, yarı yarıya; kısmen; (i.) yarı. half binding arkasıyla köşeleri deri ve yanları kâgıt veya bez cilt. half blood melez, yarım kan. half brother üvey erkek karde, anne veya babası bir olan erkek kardeş. half crown iki buçuk şilin değerinde eski ingiliz gümüş parası. half gainer balıklama dalış. half hitch dülger bağı bir volta, sade ilmik. helf holiday yarım gün tatil, öğleden sonra tatil. half life (fiz.) radyoaktif bir maddenin yarısının kaybolması için gerekli olan müddet, yarılanma süresi. half measures yeterli olmayan tedbirler. half mourning yarı matem elbisesi, matem süresinin sonunda giyilen grili veya beyazlı elbise. half nelson spor boyunduruk. half note (müz.) ikilik nota, beyaz nota. half pay yanm maaş; açıkta bekleme maaşı. half pint bir bardaklık öIçü; ABD, argo kısa boylu adam. half seas over sarhoş. half sister üvey kız kardeş. half sole gizli pençe, yanm pençe .half time haftaym, ara; yanm günlük (çalışma). at half cock tetiği yan çekilmiş halde; çileden çıkmış halde, tepesi atmış olarak. better half eş (kadm veya erkek). by half çok fazla. cut in half, cut into halves yarıya bölmek .do a thing by halves bir işi yanm yamalak yapmak. go halves yarı yarıya böIüşmek. go off halfcocked (k.dili) tedariksiz gitmek. have half a mind meyilli olmak. It is half past one. Saat bir buçuk. not half bad hiç de fena olmayan.

hulf ::: aykırı davranma , sözünden dönme , verdiği sözü tutmama , yemininde durmama , dönme , aykırılık , ahdinde durmamak , ahdini bozmak , sözde durmamak , nakz

halef ::: birinin yerine geçen , evlat , oğul

half ::: arka , yemin etmek

halef ::: ‬evlat

halef ::: oğul

halef ::: halef

halef ::: yerine geçen

halef ::: arkadan gelen

half ::: (a. i.) 1) yemin etme. (bkz. : halfe). 2) yemin, (bkz. : kasem).

hulf ::: (a. i.) verdiği sözü tutmama, üzerinde durmama.

HALF :::

Ardı. Arka. Kendinden sonra gelen. Arka taraf

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: