Çağdaş Sözlük

haris ~ حارس

Redhouse Sözlüğü - haris ~ حارس maddesi. Sayfa: 751 - Sira: 18

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü haris - حارس ingilizce anlamı, حارس - haris osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حارس - haris kelimesi nasıl geçiyor. haris osmanlıca nasıl yazılır. haris nedir, haris ne demek arapca yazılışı.

حارس means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حارس. حارس attoman turkish I mean, حارس What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حارس, Ottoman Turkish English Dictionary

حارس ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حارس تعني باللغة الإنجليزية. حارس ماذا يعني في اللغة العثمانية. حارس ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حارس

حارس چه کلمات انگلیسی چیست؟ حارس به معنای انگلیسی. حارس چه در زبان عثمانی بود. حارس به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حارس

haris ~ حارس güncel sözlüklerde anlamı:

HARiS ::: Süngü demiri. * Soğuk olan şey.

HaRiS ::: Eken, ekici. Çiftçi.

HaRiS ::: Muhafız. Bekçi. * Gözcü. Himaye eden. Bekleyen.

HARiS ::: Son derece hırslı olan.

HARiS ::: Bir şeye fazlası ile düşkün. Hırslı.

haris ::: (a. i. hars'dan.) : harâset eden kimse, çiftçi, ekinci.

hâris-i gayur ::: gayretli, çalışkan çiftçi.

haris ::: (a. s. hirâset'den) : muhafız, bekçi, gözcü; koruyan, koruyucu, (bkz. : dîde-bân, pâs-bân).

hâris-i vatan ::: vatanın bekçisi, koruyucusu.

harîs ::: (a. s. hırs'dan.) : hırslı,.tamahkâr, bir şeye çok düşkün, lüzumundan fazla istekli.

harîs-i mâl ::: mal canlısı.

harîs-i şöhret ::: şöhret düşkünü.

harîs-i câh ::: mevki, rütbe düşkünü.

haris ::: (a. s.) : son derece hırslı olan.

hâris ::: ekici.

hâris ::: hırslı, açgözlü.

harîs ::: aşırı hırslı.

HARiS ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Andolsun ki size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O'na çok ağır gelir. Çünkü O sizin hidâyetiniz için çok harîstir, mü'minlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir. (Tevbe sûresi: 128)

İki harîs doymaz. Biri ilmin harîsi, diğeri de malın harîsidir. (Hadîs-i şerîf-Taberânî)

Ey oğul! Gönlün ferah olup, duânın makbûl olmasını istersen; dünyâya harîs olmayan, her işi Allah rızâsı için yapan âlimlerle berâber ol. (Süleymân bin Cezâ)

Haris :::


  1. Açgözlü.

harîs ::: hırslı

hâris ::: çiftçi , bekçi , ekici

hâris ::: ‬çiftçi

hâris ::: ‬bekçi

harîs ::: ‬hırslı

harîs ::: açgözlü

haris ::: (a. s.) son derece hırslı olan.

haris ::: aç, açgözlü

HARÎS :::

Bir şeye fazlası ile düşkün. Hırslı

HARİS :::

Son derece hırslı olan

HÂRİS :::

Muhafız. Bekçi. * Gözcü. Himaye eden. Bekleyen

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: