Çağdaş Sözlük

havan ~ هاون

Redhouse Sözlüğü - havan ~ هاون maddesi. Sayfa: 2156 - Sira: 11

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü havan - هاون ingilizce anlamı, هاون - havan osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte هاون - havan kelimesi nasıl geçiyor. havan osmanlıca nasıl yazılır. havan nedir, havan ne demek arapca yazılışı.

هاون means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language هاون. هاون attoman turkish I mean, هاون What is the meaning of the word, what does it mean in turkish هاون, Ottoman Turkish English Dictionary

هاون ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ هاون تعني باللغة الإنجليزية. هاون ماذا يعني في اللغة العثمانية. هاون ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية هاون

هاون چه کلمات انگلیسی چیست؟ هاون به معنای انگلیسی. هاون چه در زبان عثمانی بود. هاون به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت هاون

havan ~ هاون güncel sözlüklerde anlamı:

HAVAN ::: İçinde çeşitli şeylerin dövülüp ufalandığı ağaç, mâden veya taştan yapılmış çukurca kap. * Tütün kesmekte kullanılan makine. * Başkalarına destek olacak gücü bulunmadığı halde, yardakçılık eden kimse. * Elektrikî bir boşalmanın ısı değerini gösteren âlet. * İçine çukur delikler oyulmuş büyük ağaç kütüğü. (XlX. yy.dan önce bu deliklerin içinde, kara barutun bileşimine giren maddeler tokmak vasıtasıyla dövülerek ufalanırdı.) * Ask: Namlusu çapına oranla kısa olan ve aşırma atış yapmak için kullanılan top cinsinden bir ateşli silâh.

HAVAN ::: Arslan, esed.

hâven ::: (a. i.) : havan.

Havan :::


  1. İçinde bir şey dövüp ufalamaya yarayan, tahta, taş, maden veya plastikten yapılan kap.

  2. topu.

  3. Tütün kıyma makinesi.

  4. Havan topu.

  5. Cilasız porselen, cam, akik ve çelik gibi değişik maddelerden yapılan granüler maddeleri toz durumuna getirmek için kullanılan malzeme.İng.: mortar Biyo

hâven ::: havan

havan ::: içinde çeşitli şeylerin dövülüp ufalandığı ağaç , maden veya taştan yapılmış çukurca kap , tütün kesmekte kullanılan makine , başkalarına destek olacak gücü bulunmadığı halde , yardakçılık eden kimse , elektriki bir boşalmanın ısı değerini gösteren alet , içine çukur delikler oyulmuş büyük ağaç kütüğü , (xlx , yy , dan önce bu deliklerin içinde , kara barutun bileşimine giren maddeler tokmak vasıtasıyla dövülerek ufalanırdı , ) , ask: namlusu çapına oranla kısa olan ve aşırma atış yapmak için kullanılan top cinsinden bir ateşli silah , arslan , esed

hâven ::: ‬havan

hâven ::: (a. i.) havan.

HAVAN :::

Arslan, esed