havan ~ هوان
Redhouse Sözlüğü - havan ~ هوان maddesi. Sayfa: 2173 - Sira: 30
![](/rsm/red/215/2173-30.png)
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü havan - هوان ingilizce anlamı, هوان - havan osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte هوان - havan kelimesi nasıl geçiyor. havan osmanlıca nasıl yazılır. havan nedir, havan ne demek arapca yazılışı.
هوان means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language هوان. هوان attoman turkish I mean, هوان What is the meaning of the word, what does it mean in turkish هوان, Ottoman Turkish English Dictionary
هوان ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ هوان تعني باللغة الإنجليزية. هوان ماذا يعني في اللغة العثمانية. هوان ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية هوان
هوان چه کلمات انگلیسی چیست؟ هوان به معنای انگلیسی. هوان چه در زبان عثمانی بود. هوان به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت هوان
havan ~ هوان güncel sözlüklerde anlamı:
HAVAN ::: İçinde çeşitli şeylerin dövülüp ufalandığı ağaç, mâden veya taştan yapılmış çukurca kap. * Tütün kesmekte kullanılan makine. * Başkalarına destek olacak gücü bulunmadığı halde, yardakçılık eden kimse. * Elektrikî bir boşalmanın ısı değerini gösteren âlet. * İçine çukur delikler oyulmuş büyük ağaç kütüğü. (XlX. yy.dan önce bu deliklerin içinde, kara barutun bileşimine giren maddeler tokmak vasıtasıyla dövülerek ufalanırdı.) * Ask: Namlusu çapına oranla kısa olan ve aşırma atış yapmak için kullanılan top cinsinden bir ateşli silâh.
HAVAN ::: Arslan, esed.
hevân ::: (a. i.) : horluk, aşağılık, zelillik, alçaklık.
Havan :::
- İçinde bir şey dövüp ufalamaya yarayan, tahta, taş, maden veya plastikten yapılan kap.
- topu.
- Tütün kıyma makinesi.
- Havan topu.
- Cilasız porselen, cam, akik ve çelik gibi değişik maddelerden yapılan granüler maddeleri toz durumuna getirmek için kullanılan malzeme.İng.: mortar Biyo
havan ::: içinde çeşitli şeylerin dövülüp ufalandığı ağaç , maden veya taştan yapılmış çukurca kap , tütün kesmekte kullanılan makine , başkalarına destek olacak gücü bulunmadığı halde , yardakçılık eden kimse , elektriki bir boşalmanın ısı değerini gösteren alet , içine çukur delikler oyulmuş büyük ağaç kütüğü , (xlx , yy , dan önce bu deliklerin içinde , kara barutun bileşimine giren maddeler tokmak vasıtasıyla dövülerek ufalanırdı , ) , ask: namlusu çapına oranla kısa olan ve aşırma atış yapmak için kullanılan top cinsinden bir ateşli silah , arslan , esed
hevân ::: (a. i.) horluk, aşağılık, zelillik, alçaklık.
HAVAN :::