Çağdaş Sözlük

havi ~ هاوی

Redhouse Sözlüğü - havi ~ هاوی maddesi. Sayfa: 2156 - Sira: 15

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü havi - هاوی ingilizce anlamı, هاوی - havi osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte هاوی - havi kelimesi nasıl geçiyor. havi osmanlıca nasıl yazılır. havi nedir, havi ne demek arapca yazılışı.

هاوی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language هاوی. هاوی attoman turkish I mean, هاوی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish هاوی, Ottoman Turkish English Dictionary

هاوی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ هاوی تعني باللغة الإنجليزية. هاوی ماذا يعني في اللغة العثمانية. هاوی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية هاوی

هاوی چه کلمات انگلیسی چیست؟ هاوی به معنای انگلیسی. هاوی چه در زبان عثمانی بود. هاوی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت هاوی

havi ~ هاوی güncel sözlüklerde anlamı:

HAVi ::: İçine alan, ihtiva eden, kaplayan. Câmi'. * Biriktirici. * Kuşatan.

HAVi ::: Çekirge.

Hâvî ::: (a. s.) : 1) ihtiva eden, içine alan, şâmil, kaplıyan, toplıyan. (bkz. : cami'). 2) müz. Türk müziğinin büyük uşullerindendir. 64 zamanlı ve 48 darblıdır. 64 zamanlı yegâne ölçü olan hâvî'nin 64/2 lik "ağır hâvî" mertebesi de kullanılmıştır. Bu usul ile peşrev ve besteler ölçülmüştür. Hâvî, 16 uzun ("2" kıymetinde) ve 32 kısa ("1" kıymetinde) zamanı teşkîl eden, sırasiyle 2 sofyan, 2 yürük semaî, 7 sofyan ve 1 nîm hafiften mürekkeptir.

havi ::: (a. i.) : 1) yıl, sene. 2) etraf, çevre. 3) güc, kuvvet, takat. Lahavle velâ kuvvete illâ billâh : kuvvet ve kudret ancak Cenâbıhakk'a mahsustur.

hâvî ::: kapsayan.

Havi :::


  1. İçinde bulunduran, kapsayan.

hâvî ::: içeren , ihtiva eden

hâvi ::: içine alan , ihtiva eden

hâvî ::: ‬içeren

hâvî ::: ihtiva eden

Hâvî ::: (a. s.) 1) ihtiva eden, içine alan, şâmil, kaplıyan, toplıyan. (bkz. : cami'). 2) müz. Türk müziğinin büyük uşullerindendir. 64 zamanlı ve 48 darblıdır. 64 zamanlı yegâne ölçü olan hâvî'nin 64/2 lik

havi ::: (a. i.) 1) yıl, sene. 2) etraf, çevre. 3) güc, kuvvet, takat. Lahavle velâ kuvvete illâ billâh : kuvvet ve kudret ancak Cenâbıhakk'a mahsustur.

Hâvi ::: Kapsar; kapsayan; içeren; içerir

Hâvi ::: Kapsar; kapsayan; içeren; içerir

HAVÎ :::

Çekirge

HAVİ :::

İçine alan, ihtiva eden, kaplayan. Câmi'. * Biriktirici. * Kuşatan