Çağdaş Sözlük

velvele ~ ولوله

Redhouse Sözlüğü - velvele ~ ولوله maddesi. Sayfa: 2149 - Sira: 28

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü velvele - ولوله ingilizce anlamı, ولوله - velvele osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ولوله - velvele kelimesi nasıl geçiyor. velvele osmanlıca nasıl yazılır. velvele nedir, velvele ne demek arapca yazılışı.

ولوله means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ولوله. ولوله attoman turkish I mean, ولوله What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ولوله, Ottoman Turkish English Dictionary

ولوله ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ولوله تعني باللغة الإنجليزية. ولوله ماذا يعني في اللغة العثمانية. ولوله ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ولوله

ولوله چه کلمات انگلیسی چیست؟ ولوله به معنای انگلیسی. ولوله چه در زبان عثمانی بود. ولوله به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ولوله

velvele ~ ولوله güncel sözlüklerde anlamı:

VELVELE ::: Gürültü, patırtı. Birbirine karışık bağrışmalar. Şamata.

velvele ::: (a. i.) : 1) şaşkınlık, (bkz : hayret). 2) gürültü, patırdı, yaygara, (bkz. : gul-gule). 3) müz. Türk müziğinde usûlün darp parçacıklarına ayrılarak vurulma şekli. Meselâ : "düm te ke düm tek tek" şeklinde vurulan aksak, velveleli olursa her darbı bir kaç darp halinde olur. B uşekilde usûlün fazla hareket ve canlılık kazandığı muhakkaktır. Yalnız gelişi güzel velvele yapılamaz; ince bir zevk-i selîm'e ve derin bir bilgiye müstenid olması lâzımdır. Velvele, hassaten Mevlevt âyîn-i şeriflerinde kullanılır; kudüm, usulleri velveleli olarak vurur, semâ böylece fevkalâde bir hareket ve halâvet kazanır.

velvele ::: gürültü, patırtı, şamata.

Velvele :::


  1. Gereksiz telaş, gürültü ve heyecan
    Örnek: Çoktan böyle gürültü, kalabalık görmemiş, böyle velvele duymamıştı. M. Ş. Esendal

velvele ::: gürültü , gürültü patırtı , patırtı , şamata

velvele ::: ‬gürültü patırtı

velvele ::: (a. i.) 1) şaşkınlık, (bkz : hayret). 2) gürültü, patırdı, yaygara, (bkz. : gul-gule). 3) müz. Türk müziğinde usûlün darp parçacıklarına ayrılarak vurulma şekli. Meselâ :

VELVELE :::

Gürültü, patırtı. Birbirine karışık bağrışmalar. Şamata