nefs ~ نفس
Redhouse Sözlüğü - nefs ~ نفس maddesi. Sayfa: 2093 - Sira: 21
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü nefs - نفس ingilizce anlamı, نفس - nefs osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte نفس - nefs kelimesi nasıl geçiyor. nefs osmanlıca nasıl yazılır. nefs nedir, nefs ne demek arapca yazılışı.
نفس means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language نفس. نفس attoman turkish I mean, نفس What is the meaning of the word, what does it mean in turkish نفس, Ottoman Turkish English Dictionary
نفس ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ نفس تعني باللغة الإنجليزية. نفس ماذا يعني في اللغة العثمانية. نفس ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية نفس
نفس چه کلمات انگلیسی چیست؟ نفس به معنای انگلیسی. نفس چه در زبان عثمانی بود. نفس به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت نفس
nefs ~ نفس güncel sözlüklerde anlamı:
NEFS ::: Üfürmek, üflemek.
NEFS ::: (Nefis) Can, kişi, kendi, öz varlık. Bir şeyin zatı olan, kendisi. * Göz. * Şehvet ve gadabın mebdei olan kuvve-i nefsaniye. Fıtri meyil, bedenin hissi istekleri. * Ruh, hayat, asıl. * Maya. * Hamiyet.(Evet, nefsini beğenen ve nefsine itimad eden bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören, bahtiyardır. M.)
NEFS ::: Gülme hususunda ifrata gitmek. * Çok fazla gülmek.
nefes ::: (a. i. c. : enfâs) : 1) soluk.
Dîk-i nefes ::: tıknefes, nefes darlığı. 2) soluk alacak kadar geçen zaman, an. 3) okuyup üfleme. 4) ed. bektâşi tekkelerinde okunan manzum söz. nefes-i vâpsîn : son nefes.
Nefis ::: (a. i. c. : enfüs, nüfûs) : (bkz. : nefs).
nefs ::: üfleme.
nefs-üd-dem ::: hek. gırtlakta sümüksel zarın kanamasiyle kan tükürme.
nefs ::: (a. i. c. : enfüs, nüfûs) : 1) ruh, can, hayat. 2) insanın yeme içme gibi biyolojik ihtiyaçları. 3) kendi, şahıs. Bi-n-nefs : bizzat. 4) asıl, maya, cevher. 5) bir şeyin tâ kendisi. 6) döl-suyu.
nefs-i emmâre ::: (çok zorlıyan nefis) : insanı kötülüğe sürükliyen nefis.
nefs-i hayvanı ::: (canlılık nefsi) : canlılardaki hareket ve kuvvetler. 7) iç, iç taraf.
nefs-i Ankara ::: Ankara'nın içi.
nefs-i kudsiyye ::: kudse mensup, ilâhî nefis.
nefs-iküll ::: (bütün nefis) : "arş-ıa'lâ"dankinaye….
nefs ::: can, kendi, istek duygusu, nefis.
nefis ::: pek beğenilen , pek güzel , pek iyi , can
nefs ::: kendi , can , üfürmek , üflemek , kişi , nefis
nefes ::: soluk
nefs-i ::: içinde
nefs ::: nefis
nefs ::: can
nefs ::: kendi
nefs ::: iç
nefs-i ::: içinde
Nefis ::: (a. i. c. : enfüs, nüfûs) (bkz. : nefs).
NEFS :::