kan ~ كان
Redhouse Sözlüğü - kan ~ كان maddesi. Sayfa: 1518 - Sira: 31
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kan - كان ingilizce anlamı, كان - kan osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كان - kan kelimesi nasıl geçiyor. kan osmanlıca nasıl yazılır. kan nedir, kan ne demek arapca yazılışı.
كان means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كان. كان attoman turkish I mean, كان What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كان, Ottoman Turkish English Dictionary
كان ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كان تعني باللغة الإنجليزية. كان ماذا يعني في اللغة العثمانية. كان ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كان
كان چه کلمات انگلیسی چیست؟ كان به معنای انگلیسی. كان چه در زبان عثمانی بود. كان به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كان
kan ~ كان güncel sözlüklerde anlamı:
KaN ::: f. Bir şeyin menbaı. * Kuyu. Kaynak. * Mâden ocağı. * Bir keyfiyetin. (niteliğin) bol olarak bulunduğu kimse.
KaN ::: f. Ahmak, ebleh. Câhil. İdraksiz, düşüncesiz.
"); Kân ::: (f. i.) : 1) mâden ocağı, mâden kuyusu. 2) bir şeyin menbaı, kaynağı. kân-ı kerem : kerem, bağış kaynağı. kârın merhamet : merhamet kaynağı.
kâna ::: (f. s.) : câhil; ahmak; idraksiz.
kâne ::: (a. fi.) : "oldu, husule geldi" mânâsına bâzı terkiplere katılır. Maşa'Allah kâne : Allah'ın istediği oldu, husule geldi.
Kan :::
- Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı
Örnek: Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin - Soy.
- Hayvanlarda vücut boşluğu içinde ya da kapalı damarlar içerisinde dolaşan hücreler ile oksijen, karbondioksit, hormonlar, besin, boşaltım ve bağışıklık maddelerini taşıyan sıvı. Omurgalılarda oksijenin ve karbondioksitin taşınmasında görev yapan kırmızıkan hücreleri ile organizmanın savunmasında görev yapan beyazkan hücreleri vekanın pıhtılaşmasında görevli olankan pulcukları ve serumdan oluşur.T. : demm
kân ::: maden ocağı
kân ::: maden ocağı
kân ::: yurt
kân ::: ocak
Kân ::: (f. i.) 1) mâden ocağı, mâden kuyusu. 2) bir şeyin menbaı, kaynağı. kân-ı kerem : kerem, bağış kaynağı. kârın merhamet : merhamet kaynağı.
kâna ::: (f. s.) câhil; ahmak; idraksiz.
kâne ::: (a. fi.) oldu, husule geldi
Kan ::: Bütün vücutta atardamar, toplardamar ve kılcaldamarlar yoluyla dolaşıp tüm hücrelere besin ve oksijen taşıyan, karbondioksit ve artık ürünlerin ise atılmasını sağlayan sıvı.
kan ::: soy
KÂN :::