kamil ~ كامل
Redhouse Sözlüğü - kamil ~ كامل maddesi. Sayfa: 1518 - Sira: 16
![](/rsm/red/150/1518-16.png)
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kamil - كامل ingilizce anlamı, كامل - kamil osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كامل - kamil kelimesi nasıl geçiyor. kamil osmanlıca nasıl yazılır. kamil nedir, kamil ne demek arapca yazılışı.
كامل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كامل. كامل attoman turkish I mean, كامل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كامل, Ottoman Turkish English Dictionary
كامل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كامل تعني باللغة الإنجليزية. كامل ماذا يعني في اللغة العثمانية. كامل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كامل
كامل چه کلمات انگلیسی چیست؟ كامل به معنای انگلیسی. كامل چه در زبان عثمانی بود. كامل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كامل
kamil ~ كامل güncel sözlüklerde anlamı:
KaMiL ::: (Kemal. den) Bütün, tam, olgun, eksiksiz, kemalde olan, kusursuz. Kemal ve fazilet sâhibi. * Resul-i Ekrem'in de (A.S.M.) bir vasfıdır. * Yaşını başını almış, terbiyeli ve görgülü kimse. * Âlim, bilgin kişi. * Bir aruz kalıbı ismi.(Büyük görünme küçülürsün...Kâmillerde, büyüklük mikyasıdır küçüklük, Nâkıslarda küçüklük mizanıdır büyüklük. S.)
kâmil ::: (a. s. kemâl'den.) : 1) bütün, tam, noksansız eksiksiz. 2) kemâle ermiş, olgun. 3) yaşını başını almış, terbiyeli, görgülü, pişmiş [kimse] . 4) âlim, bilgin, geniş bilgili [kimse] . Kâmil-ül-ıyâr : ayarı tam, karışık veya noksan olmıyan. 5) i. aruz bahirlerinden birinin adı. (bkz. : bahr-i kâmil). 6) i. erkek adı. [müen. : "kâmile"]
kamilen ::: (a. zf.) : noksansız, tam olarak, hep, bütün, (bkz. : cümleten, kâffeten, tamamen).
kâmil ::: yetkin, erişkin, olgun, tam.
KaMiL ::: Îmânı kâmil olanınız, ahlâkı güzel olanınızdır. (Hadîs-i şerîf-Müslim)
Eğer îmânının kâmil olmasını istersen, kendini müslümanlardan yüksek görme. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular ki: "Bir kişi îmânının kemâlini (olgunluğunu) isterse, kendine insâf versin (tevâzu üzere hareket eylesin) ve fakîr olduğu hâlde sadaka versin. Bu iki huy, îmânı, kemâl derecesine yükseltir. (Süleymân bin Cezâ)
Her mü'min Peygamberimizi malından ve canından daha çok sever. Bu sevgisinin bir alâmeti, sünnetleri yapıp mekruhlardan kaçınmaktır. Bir mü'min bütün bunları yerine getirdikten sonra, mübahlarda da ne kadar ona uyarsa o derece kâmil bir müslüman olur. (İmâm-ı Rabbânî)
Kamil :::
- Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel.
- 1. Olgun, yetkin (kimse). 2. Kültürlü, bilgili, bilgin. 3. Bütün, tam, eksiksiz.
kâmil ::: olgun , tam , eksiksiz
kâmil ::: tam
kâmil ::: olgun
kâmil ::: bilgili
kâmil ::: (a. s. kemâl'den.) 1) bütün, tam, noksansız eksiksiz. 2) kemâle ermiş, olgun. 3) yaşını başını almış, terbiyeli, görgülü, pişmiş [kimse] . 4) âlim, bilgin, geniş bilgili [kimse] . Kâmil-ül-ıyâr : ayarı tam, karışık veya noksan olmıyan. 5) i. aruz bahirlerinden birinin adı. (bkz. : bahr-i kâmil). 6) i. erkek adı. [müen. :
kamilen ::: (a. zf.) noksansız, tam olarak, hep, bütün, (bkz. : cümleten, kâffeten, tamamen).
kâmil ::: ağırbaşlı, mükemmel, olgun
KÂMİL :::