Çağdaş Sözlük

kıyam ~ قیام

Redhouse Sözlüğü - kıyam ~ قیام maddesi. Sayfa: 1503 - Sira: 22

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kıyam - قیام ingilizce anlamı, قیام - kıyam osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قیام - kıyam kelimesi nasıl geçiyor. kıyam osmanlıca nasıl yazılır. kıyam nedir, kıyam ne demek arapca yazılışı.

قیام means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قیام. قیام attoman turkish I mean, قیام What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قیام, Ottoman Turkish English Dictionary

قیام ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قیام تعني باللغة الإنجليزية. قیام ماذا يعني في اللغة العثمانية. قیام ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قیام

قیام چه کلمات انگلیسی چیست؟ قیام به معنای انگلیسی. قیام چه در زبان عثمانی بود. قیام به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قیام

kıyam ~ قیام güncel sözlüklerde anlamı:

KIYAM ::: Ayakta durmak. Ayağa kalkmak. * Ayaklanmak. İsyan. * Ölümden so a tekrar dirilmek. * Bir işe başlamak, devam etmek. * Satılan bir mal hakkında müşteri ile anlaşıp kararlaşma. * Canlanmak. * Kıyâmet günü (mânâsına da gelir). * Namazın iftitah tekbiriyle rüku arasındaki ayakta durma kısmı.

kıyam ::: (a. i.) : 1) kalkma, ayağa kalkma, ayakta durma. 2) namazın iftitah tekbî-riyle rükû arasındaki ayakta durma kısmı. 3) bir işe kalkışma, başlama. 4) ayaklanma, (bkz. : ıs-yân). 5) ölümden sonra dirilip ayağa kalkma, (bkz. : ba'sü ba'd-el-mevt). Yevm-ül-kıyâm : kıyamet günü. (bkz. : rûz-i kıyam, rûz-i mahşer).

kıyam bi-llâh-Cisb ::: (a. b. i.) : tas. rüsumdan bilkülliye feragat ve seyr an-illâh, bi-llâh, fi-llâh suretiyle manevî menzillerin hepsini geçtikten sonra hâsıl olan beka bi-llâh mertebesindeki istikamet.

kıyâm ::: ayakta durma, ayaklanma.

KIYaM ::: Kıyâm, üç şeyle tamam olur: 1) Ayakta durmak, 2) Secde yerine bakmak, 3) İki tarafına sallanmamak. (Kutbüddîn-i İznikî)

Kıyâmı yapamayan hasta, oturarak, oturamayan, sırt üstü yatıp başı ile îmâ, işâret ederek kılar. Yüzü, semâya (göğe) karşı değil kıbleye karşı olması için başı altına yastık konur. Ayaklarını diker. Kıbleye karşı uzatmaz. (İbn-i Âbidîn)

Kıyam :::


  1. Ayağa kalkma, ayakta durma.

  2. Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme.

  3. Ayaklanma, başkaldırma, karşı gelme
    Örnek: Planlı ihtilalin, planlı kurtuluş, kıyam ve savaşının ilk basamağı buydu. E. İ. Benice

  4. İslam inancına göre, ölümden sonra yeniden dirilip ayağa kalkma.

  5. Namazda ayakta durma.

  6. Kalkma, ayağa kalkma. 2. Bir işe kalkışma, başlama.

kıyâm ::: ayaklanma , ayağa kalkma , kalkma , ayakta durma , ayaklanmak

kıyâm ::: ‬kalkma

kıyâm ::: ayaklanma

KIYAM :::

Ayakta durmak. Ayağa kalkmak. * Ayaklanmak. İsyan. * Ölümden sonra tekrar dirilmek. * Bir işe başlamak, devam etmek. * Satılan bir mal hakkında müşteri ile anlaşıp kararlaşma. * Canlanmak. * Kıyâmet günü (mânâsına da gelir). * Namazın iftitah tekbiriyle rüku arasındaki ayakta durma kısmı.