Çağdaş Sözlük

kalafat ~ قلافات

Redhouse Sözlüğü - kalafat ~ قلافات maddesi. Sayfa: 1467 - Sira: 2

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kalafat - قلافات ingilizce anlamı, قلافات - kalafat osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قلافات - kalafat kelimesi nasıl geçiyor. kalafat osmanlıca nasıl yazılır. kalafat nedir, kalafat ne demek arapca yazılışı.

قلافات means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قلافات. قلافات attoman turkish I mean, قلافات What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قلافات, Ottoman Turkish English Dictionary

قلافات ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قلافات تعني باللغة الإنجليزية. قلافات ماذا يعني في اللغة العثمانية. قلافات ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قلافات

قلافات چه کلمات انگلیسی چیست؟ قلافات به معنای انگلیسی. قلافات چه در زبان عثمانی بود. قلافات به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قلافات

kalafat ~ قلافات güncel sözlüklerde anlamı:

KALAFAT ::: Geminin tahtalarının aralıklarını üstüpü vs. ile doldurup üzerine zift sürme işi. * Sahte süs, düzen.

KALAFAT ::: Vaktiyle Yeniçeri Ağasının giydiği kırmızı bir başlık.

kalafat ::: (f. i.) : kalafat, kalafatlama, (bkz. : kılâfet).

Kalafat :::


  1. Geminin kaplama tahtaları arasını üstüpü ile doldurup ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işi
    Örnek: Kalafatın tokmak gürültüsü ve denize uzayan zift kokusu arasından yol aldım ve tenha yollara saptım. Halikarnas Balıkçısı

  2. Aşağısı dar, yukarısı geniş bir çeşit yeniçeri başlığı.

  3. Osmanlı İmparatorluğunda vezir veya yüksek mevkide devlet adamlarının giydikleri bir başlık.

  4. Onarma, tamir etme.

  5. Vezir ve daha başka devlet büyüklerinin giydikleri bir başlık.

kalafat ::: geminin tahtalarının aralıklarını üstüpü vs , ile doldurup üzerine zift sürme işi , sahte süs , düzen , vaktiyle yeniçeri ağasının giydiği kırmızı bir başlık

kalafat ::: (f. i.) kalafat, kalafatlama, (bkz. : kılâfet).

KALAFAT :::

Geminin tahtalarının aralıklarını üstüpü vs. ile doldurup üzerine zift sürme işi. * Sahte süs, düzen