kulak ~ قلاق
Redhouse Sözlüğü - kulak ~ قلاق maddesi. Sayfa: 1467 - Sira: 6
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kulak - قلاق ingilizce anlamı, قلاق - kulak osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قلاق - kulak kelimesi nasıl geçiyor. kulak osmanlıca nasıl yazılır. kulak nedir, kulak ne demek arapca yazılışı.
قلاق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قلاق. قلاق attoman turkish I mean, قلاق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قلاق, Ottoman Turkish English Dictionary
قلاق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قلاق تعني باللغة الإنجليزية. قلاق ماذا يعني في اللغة العثمانية. قلاق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قلاق
قلاق چه کلمات انگلیسی چیست؟ قلاق به معنای انگلیسی. قلاق چه در زبان عثمانی بود. قلاق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قلاق
kulak ~ قلاق güncel sözlüklerde anlamı:
Kulak :::
- Başın her iki yanında bulunan işitme organı
Örnek: Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. H. C. Yalçın - Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü
- Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri.
- Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu.
- Sabanın toprağa giren kısmının iki yanında bulunan ve toprağı yollara dökmeye yarayan parça.
- Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri.
- Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.
- Varlıklı Rus köylüsü.
- Toprak sahibi olan, ücretli emek kullanarak tarımsal üretim yapan veya toprak ve tarımsal araçları kiraya vererek tefecilik yoluyla haksız kazanç sağlayan varlıklı Rus köylüsü.
- İşitme organı; memelilerde dış, orta ve içkulak bölgelerinden oluşan yapı.