kısar ~ قصر
Redhouse Sözlüğü - kısar ~ قصر maddesi. Sayfa: 1457 - Sira: 2
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kısar - قصر ingilizce anlamı, قصر - kısar osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قصر - kısar kelimesi nasıl geçiyor. kısar osmanlıca nasıl yazılır. kısar nedir, kısar ne demek arapca yazılışı.
قصر means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قصر. قصر attoman turkish I mean, قصر What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قصر, Ottoman Turkish English Dictionary
قصر ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قصر تعني باللغة الإنجليزية. قصر ماذا يعني في اللغة العثمانية. قصر ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قصر
قصر چه کلمات انگلیسی چیست؟ قصر به معنای انگلیسی. قصر چه در زبان عثمانی بود. قصر به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قصر
kısar ~ قصر güncel sözlüklerde anlamı:
KISAR ::: (Kasir. C.) Kısalar. Kasr olanlar.
Kasrî ::: (a. i.) : 1) kısa kesme, kısaltma, kısma. îcâz-ı kasr : ed. söylenişte hiç bir hazf olmadığı halde, ibarenin mânâca zengin olması [re's-ül-hikmeti mahâfet-Ullah : hikmetin başı Allah korkusudur] gibi. Edât-ı kasr : gr. "ancak, sâde, yalnız" gibi edatlar.
kasr-ı yed ::: el çekme, vazgeçme, (bkz. : feragat). 2) azaltma, kesme; eksiklik.
kasr-ül-basar ::: hek. uzağı görememe, miyopluk, fr. myopie. 3) ed. ibarenin çok kısaltılması. 4) ed. aruzda, tef'ile'nin son harfinin düşürülmesi : ["fâilâtün"ün "fâilât" olması gibi]
kasr-ı hakîkî ::: ed. kelimenin aslında okunuşça kısa olması.
kasr-ı izafî ::: ed. kelimenin izafî surette kısa okunması.
kasr-ı vaz'î ::: ed. kelimenin kullanış şeklinde kısa okunması.
kasr-ı zevki ::: ed. kelimenin edebt zevk şevkiyle kısa okunması.
kasr ::: (a. i. c. : kusur) : köşk, kâşane, saray.
kasr-ı adi ::: tar. Topkapı sarayında dîvan yerinde vezîr-i a'zamla vezirlerin oturdukları yerin üstündeki demir parmaklıklı ve siyah perdeli penceresi olan köşk.
kasr-i cennet ::: cennet köşkü.
kasr-ı Sâdâbâd ::: Sâdâbât köşkü.
kısar ::: (a. s. kasîr'in c.) : 1) kısalar, boyu küçükler. 2) Kur'ân-ı Kerîm'in az âyetli sûreleri, (bkz. : tıvâl).
kâsır ::: köşk , kısa , saray , kusurlu , (a , eksik
kasr ::: köşk , saray
kısar ::: kısalar , kasr olanlar
kasır ::: köşk
kasr ::: kasır
kasr ::: köşk
Kasrî ::: (a. i.) 1) kısa kesme, kısaltma, kısma. îcâz-ı kasr : ed. söylenişte hiç bir hazf olmadığı halde, ibarenin mânâca zengin olması [re's-ül-hikmeti mahâfet-Ullah : hikmetin başı Allah korkusudur] gibi. Edât-ı kasr : gr.
kısar ::: (a. s. kasîr'in c.) 1) kısalar, boyu küçükler. 2) Kur'ân-ı Kerîm'in az âyetli sûreleri, (bkz. : tıvâl).
KISAR :::