Çağdaş Sözlük

fetva ~ فتوا

Redhouse Sözlüğü - fetva ~ فتوا maddesi. Sayfa: 1365 - Sira: 5

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü fetva - فتوا ingilizce anlamı, فتوا - fetva osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فتوا - fetva kelimesi nasıl geçiyor. fetva osmanlıca nasıl yazılır. fetva nedir, fetva ne demek arapca yazılışı.

فتوا means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فتوا. فتوا attoman turkish I mean, فتوا What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فتوا, Ottoman Turkish English Dictionary

فتوا ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فتوا تعني باللغة الإنجليزية. فتوا ماذا يعني في اللغة العثمانية. فتوا ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فتوا

فتوا چه کلمات انگلیسی چیست؟ فتوا به معنای انگلیسی. فتوا چه در زبان عثمانی بود. فتوا به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فتوا

fetva ~ فتوا güncel sözlüklerde anlamı:

FETVA ::: Bir hâdise, bir muâmele hakkındaki hükm-ü şer'îyi ehli olanın haber vermesi ve o hükme dair verilen mâlumat, bilgi.

fetva ::: (a. i. c. : fetâvâ, fetâvî) : müftü tarafından verilen şer'î hüküm veya karar. Babı fetva. Dâire-ı fetva : Şeyhislâm kapısı.

fetvâ ::: bir meseleyle ilgili dinî hüküm.

FETVa ::: Elini göğsüne koy! Helâl şeyde kalb sâkin olur. Harâm şeyde çarpıntı olur. Şübheye düşersen yapma! Din adamları fetvâ verseler de yapma! (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)

Bir kimseye câhilâne bir sûrette fetvâ verilse, bunun günâhı, fetvâyı verene âit olur. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce)

Fetvâ veren âlime müftî denir. Müftînin müctehid (Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden hüküm çıkarabilen bir âlim) olması lâzımdır. Böyle olmayana müftî denmez, fetvâyı nakledici denir. Bunlar fetvâları meşhûr fıkıh kitablarından alırlar, müctehidlerin sözlerini bildirirler. (İbn-i Hümâm)

Fıkıh kitablarına uymayan fetvâlar yanlıştır. Bunlara bağlanılmaz. (Abdurrahmân Silhetî)

Din ilminde konuşan kimse, Allahü teâlânın kendisine; "Benim dînimde sen nasıl fetvâ verdin, nasıl söz söyledin?" suâlini sormıyacağını zannediyorsa, dinde gevşeklik etmiş olur. (İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe)

Yetmiş imâm (âlim) şâhidlik etmeden, fetvâ vermeğe başlamadım. (İmâm-ı Mâlik)

Din ve dünyâ işlerinde bilmiyerek fetvâ verene melekler lânet eder. (Hâdimî)

FETVa ::: Elini göğsüne koy! Helâl şeyde kalb sâkin olur. Harâm şeyde çarpıntı olur. Şübheye düşersen yapma! Din adamları fetvâ verseler de yapma! (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)

Bir kimseye câhilâne bir sûrette fetvâ verilse, bunun günâhı, fetvâyı verene âit olur. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce)

Fetvâ veren âlime müftî denir. Müftînin müctehid (Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden hüküm çıkarabilen bir âlim) olması lâzımdır. Böyle olmayana müftî denmez, fetvâyı nakledici denir. Bunlar fetvâları meşhûr fıkıh kitablarından alırlar, müctehidlerin sözlerini bildirirler. (İbn-i Hümâm)

Fıkıh kitablarına uymayan fetvâlar yanlıştır. Bunlara bağlanılmaz. (Abdurrahmân Silhetî)

Din ilminde konuşan kimse, Allahü teâlânın kendisine; "Benim dînimde sen nasıl fetvâ verdin, nasıl söz söyledin?" suâlini sormıyacağını zannediyorsa, dinde gevşeklik etmiş olur. (İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe)

Yetmiş imâm (âlim) şâhidlik etmeden, fetvâ vermeğe başlamadım. (İmâm-ı Mâlik)

Din ve dünyâ işlerinde bilmiyerek fetvâ verene melekler lânet eder. (Hâdimî)

Fetva :::


  1. İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen belge.

  2. İslâm hukuku ile ilgili bir sorunun dinsel hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan ve yetkili orunca çıkarılan belge.

fetvâ ::: kadının verdiği şer'i karar

fetvâ ::: ‬kadının verdiği şer’î karar

fetva ::: (a. i. c. : fetâvâ, fetâvî) müftü tarafından verilen şer'î hüküm veya karar. Babı fetva. Dâire-ı fetva : Şeyhislâm kapısı.

FETVA :::

Bir hâdise, bir muâmele hakkındaki hükm-ü şer'îyi ehli olanın haber vermesi ve o hükme dair verilen mâlumat, bilgi