Çağdaş Sözlük

arf ~ عرف

Redhouse Sözlüğü - arf ~ عرف maddesi. Sayfa: 1294 - Sira: 24

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü arf - عرف ingilizce anlamı, عرف - arf osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عرف - arf kelimesi nasıl geçiyor. arf osmanlıca nasıl yazılır. arf nedir, arf ne demek arapca yazılışı.

عرف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عرف. عرف attoman turkish I mean, عرف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عرف, Ottoman Turkish English Dictionary

عرف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عرف تعني باللغة الإنجليزية. عرف ماذا يعني في اللغة العثمانية. عرف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عرف

عرف چه کلمات انگلیسی چیست؟ عرف به معنای انگلیسی. عرف چه در زبان عثمانی بود. عرف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عرف

arf ~ عرف güncel sözlüklerde anlamı:

ARF ::: (C: A'râf) Rüzgâr. * El ayasında çıkan çıban.

ARF ::: Güzel koku. * Yüksek yer. * Atın yelesi. * Horozun ibiği.

Arf ::: (a. i.) : güzel koku.

örf ::: (a. i.) : 1) âdet, hüküm; gelenek. 2) sarıklıların giydikleri bir çeşit kavuk [Tanzimat'tan önce] (arapçadaki okunuş şekli "urf" dur).

örf-i âmm ::: huk. [eskiden] vâzıı müteayyen (taayyün etmiş) olmayıp beldelerinin hepsinde veyahut ekserisinde carî olan örf.

örf-i hâss ::: huk. [eskiden] bir meslek müntesiplerine yahut bir kavme veya bir belde ahâlîsine mahsus olan örfler.

örf-i kavlî ::: huk. [eskiden] bir cemâatin bir lâfzı bir mânâda kullanmalarıdır ki, o lâfzı işiten kimsenin aklına başka mânâ gelmez. Meselâ : ["sobayı veya lâmbayı yak!" denilmesinde olduğu gibi]

örf-i târî ::: huk. [eskiden] örf ve âdete hamlo-lunacak şeyin vukuu zamanında ve ondan önce bulunmayıp sonradan hadis olan örf.

örf ::: gelenek , adet

arf ::: rüzgar , el ayasında çıkan çıban , güzel koku , yüksek yer , atın yelesi , horozun ibiği

örf ::: ‬gelenek

örf ::: âdet

Arf ::: (a. i.) güzel koku.

örf ::: (a. i.) 1) âdet, hüküm; gelenek. 2) sarıklıların giydikleri bir çeşit kavuk [Tanzimat'tan önce] (arapçadaki okunuş şekli

ARF :::

Güzel koku. * Yüksek yer. * Atın yelesi. * Horozun ibiği