Çağdaş Sözlük

tarf ~ طرف

Redhouse Sözlüğü - tarf ~ طرف maddesi. Sayfa: 1237 - Sira: 5

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tarf - طرف ingilizce anlamı, طرف - tarf osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte طرف - tarf kelimesi nasıl geçiyor. tarf osmanlıca nasıl yazılır. tarf nedir, tarf ne demek arapca yazılışı.

طرف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language طرف. طرف attoman turkish I mean, طرف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish طرف, Ottoman Turkish English Dictionary

طرف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ طرف تعني باللغة الإنجليزية. طرف ماذا يعني في اللغة العثمانية. طرف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية طرف

طرف چه کلمات انگلیسی چیست؟ طرف به معنای انگلیسی. طرف چه در زبان عثمانی بود. طرف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت طرف

tarf ~ طرف güncel sözlüklerde anlamı:

TARF ::: Göz, bakış, nazar. Göz ucu. * Soyu temiz kimse. * Her şeyin nihayeti, sonu. * Göz kapaklarını yummak veya oynatmak. * Göze bir şey dokundurmakla yaşartmak. * Koz: Menazil-i Kamer'den bir menzil adı. (Kamer menzillerinden birisinde aslanın alnını teşkil eden dört yıldızdan ikisi aslan gözüne benzetildiğinden bu menzile de "Tarf" denilmiştir. Bu iki yıldız daha evvel doğarlar.)

taraf ::: (a. i. c. : etraf) : 1) yan, yön. 2) bölge, yer, memleket, ülke, kıt'a 3) [bir kimsenin] yanı. 4) tarafdarlık, sahip çıkma, koruma. 5) aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bî-taraf : tarafsız, hiç birtarafı tutmıyan.

tarf ::: (a. i.) : 1) bakış. 2) göz ucu.

tarf ::: göz, nazar, bakış.

tarf ::: bakış , akış , göz , nazar

taraf ::: yön , ülke , yer , yan

taraf ::: ‬yön

taraf ::: ülke

taraf ::: muhatap iki kişiden her biri

taraf ::: yer

tarf ::: ‬akış

taraf ::: (a. i. c. : etraf) 1) yan, yön. 2) bölge, yer, memleket, ülke, kıt'a 3) [bir kimsenin] yanı. 4) tarafdarlık, sahip çıkma, koruma. 5) aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bî-taraf : tarafsız, hiç birtarafı tutmıyan.

tarf ::: (a. i.) 1) bakış. 2) göz ucu.

TARF :::

Göz, bakış, nazar. Göz ucu. * Soyu temiz kimse. * Her şeyin nihayeti, sonu. * Göz kapaklarını yummak veya oynatmak. * Göze bir şey dokundurmakla yaşartmak. * Koz: Menazil-i Kamer'den bir menzil adı. (Kamer menzillerinden birisinde aslanın alnını teşkil eden dört yıldızdan ikisi aslan gözüne benzetildiğinden bu menzile de "Tarf" denilmiştir. Bu iki yıldız daha evvel doğarlar.)