hava ~ حوا
Redhouse Sözlüğü - hava ~ حوا maddesi. Sayfa: 810 - Sira: 7
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hava - حوا ingilizce anlamı, حوا - hava osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حوا - hava kelimesi nasıl geçiyor. hava osmanlıca nasıl yazılır. hava nedir, hava ne demek arapca yazılışı.
حوا means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حوا. حوا attoman turkish I mean, حوا What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حوا, Ottoman Turkish English Dictionary
حوا ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حوا تعني باللغة الإنجليزية. حوا ماذا يعني في اللغة العثمانية. حوا ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حوا
حوا چه کلمات انگلیسی چیست؟ حوا به معنای انگلیسی. حوا چه در زبان عثمانی بود. حوا به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حوا
hava ~ حوا güncel sözlüklerde anlamı:
HAVA ::: (Hevâ) Hava. Dünyayı çeviren atmosfer. Cevv. Yer ile gök arası. * Hafif yel. * Bir binanın üzerine kat çıkma hakkı. * Bir yerin hâli ve sıhhat bakımından durumu. * Müzikte ezgili ses, sadâ.
havâ ::: (a. i.) : 1) hava. Serd-i havan'ın soğukluğu. 2) müz. saz veya söz müziğine âıt olup da husûsî bir isimle belirtilmiyen parçadır.
Hava :::
- yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü
Örnek: Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal - Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu
Örnek: Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın. R. N. Güntekin - Gökyüzü.
- Çevreyi kuşatan boşluk.
- Esinti.
- Müzik parçalarında tür
Örnek: Kâğıthane havası tutturur, bahriye çiftetellisi çalardık. S. F. Abasıyanık - Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi.
- Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Yeryuvarını saran uçun ve uçuk katmanın oluşturduğu akışkan ortam.
- Dramatik durumu, karakterler, konuşma, dekor, giyim-kuşam, ışık, müzik aracılığıyla bir oyunun özelliğini, tinsel iklimini ortaya çıkaran öğe.
- Belirli bir çevreye, başka çevrelerden ayrı, değişik bir özellik sağlayan öğelerin oluşturduğu bütün.T. : atmosfer
hava ::: (heva) hava , dünyayı çeviren atmosfer , cevv , yer ile gök arası , hafif yel , bir binanın üzerine kat çıkma hakkı , bir yerin hali ve sıhhat bakımından durumu , müzikte ezgili ses , sada
havâ ::: hava
havâ ::: hava
havâ ::: (a. i.) 1) hava. Serd-i havan'ın soğukluğu. 2) müz. saz veya söz müziğine âıt olup da husûsî bir isimle belirtilmiyen parçadır.
hava ::: ahvalruhiye, âlem, beste, cazibe, çevre, durum, eda, esinti, esir, gökyüzü, keyif, mu
hit, ortam, tarz
HAVA :::