Çağdaş Sözlük

han ~ حان

Redhouse Sözlüğü - han ~ حان maddesi. Sayfa: 757 - Sira: 20

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü han - حان ingilizce anlamı, حان - han osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حان - han kelimesi nasıl geçiyor. han osmanlıca nasıl yazılır. han nedir, han ne demek arapca yazılışı.

حان means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حان. حان attoman turkish I mean, حان What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حان, Ottoman Turkish English Dictionary

حان ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حان تعني باللغة الإنجليزية. حان ماذا يعني في اللغة العثمانية. حان ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حان

حان چه کلمات انگلیسی چیست؟ حان به معنای انگلیسی. حان چه در زبان عثمانی بود. حان به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حان

han ~ حان güncel sözlüklerde anlamı:

HAN ::: f. Hükümdar. Eski Türklerde Hakan da denen devlet reisi.

HAN ::: f. Yolcuların misafir olduğu bina. Kervansaray. Otel. * Ticaret ehlinin sakin olduğu yer.

HAN ::: f. Yemek sofrası. Üstüne yemek konan tepsi. * Yemek, taam. * Ahçı dükkânı, lokanta.

HAN ::: f. Okuyan, okuyucu, çağıran manasına gelir. Meselâ: Duâ-hân $ : (Niyaz ve tazarrukârane bir tezellül ile) duâ okuyan.

han ::: eski zaman oteli.

hân ::: hükümdar.

han ::: "okuyan" mânâsında son ek.

hân ::: sofra.

Han :::


  1. Osmanlı padişahlarının adlarının sonuna getirilen unvan.

  2. Doğu ülkelerinde yerli beyler ve Kırım girayları için kullanılan unvan.

  3. Yol üzerinde veya kasabalarda yolcuların konaklamalarına yarayan yapı
    Örnek: Bir handa, yorgun argın tatlı bir uykudaydık . F. N. Çamlıbel

  4. Büyükşehirlerde serbest mesleklerde çalışanların oda veya daire tutup çalıştıkları birkaç katlı yapı
    Örnek: Ömer Abit hanında bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu. E. E. Talu

  5. (Mimarlık) Eskiden kent ve kasabalarda ya da önemli kavşak noktalarında, yolcuların hayvanları ile birlikte konakladıkları, içinde ahırları, yatacak odaları bulunan yapı. Ay. bk. kervansaray.

hân ::: okuyan , sofra , hükümdar

hân ::: ‬okuyan

hân ::: ‬sofra

han ::: karvansaray

HAN :::

f. Okuyan, okuyucu, çağıran manasına gelir. Meselâ: Duâ-hân $ : (Niyaz ve tazarrukârane bir tezellül ile) duâ okuyan