ta'riz ~ تعريز
Redhouse Sözlüğü - ta'riz ~ تعريز maddesi. Sayfa: 561 - Sira: 8
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ta'riz - تعريز ingilizce anlamı, تعريز - ta'riz osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تعريز - ta'riz kelimesi nasıl geçiyor. ta'riz osmanlıca nasıl yazılır. ta'riz nedir, ta'riz ne demek arapca yazılışı.
تعريز means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تعريز. تعريز attoman turkish I mean, تعريز What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تعريز, Ottoman Turkish English Dictionary
تعريز ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تعريز تعني باللغة الإنجليزية. تعريز ماذا يعني في اللغة العثمانية. تعريز ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تعريز
تعريز چه کلمات انگلیسی چیست؟ تعريز به معنای انگلیسی. تعريز چه در زبان عثمانی بود. تعريز به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تعريز
ta'riz ~ تعريز güncel sözlüklerde anlamı:
TA'RiZ ::: Gizleme, saklama. * Sağlamlaştırma. * Alıp götürme.
TA'RiZ ::: Dokunaklı söz söylemek. Kapalıca yapılan sitem. Kinâye ile söylemek.
ta'rîz ::: (a. i. c. : ta'rîzât) : 1) dokundurma [sözle-] , dokunaklı söz söyleme, taş atma, taşlama, taş.
TA'RiZ ::: Gıybet, açıkça söylemek sûretiyle olduğu gibi fiille, ta'rîzle, yazıyla, hareketle ve işâretle de olur. Göz kırpmakla, elle işâret etmekle de olur. Hazret-i Âişe buyurdu ki: "Bizim yanımıza bir kadın geldi. Kadın çıkıp giderken ona elimle kısa boyludur diye işâret ettim. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem: "Sen onun gıybetini yaptın" buyurdu. (Ebü'l-Leys Semerkandî)
Bir kimse, diğer bir şahsın sözü geçince, onu kastederek; "Bizi şu şu ayıplardan kurtaran Allahü teâlâya hamdolsun" derse, ta'rîz yoluyla onu gıybet etmiş olur. (İbn-i Âbidîn)
İhtiyaç ve zarûret yokken ta'rîz câiz olmaz. Çünkü ifâdede yalan bulunmasa da yalanı akla getirebilir. Böyle olunca da mekruh olur. (Seyyid Alizâde)
ta'riz ::: dokunaklı söz söylemek , kapalıca yapılan sitem , kinaye ile söylemek
ta'rîz ::: laf çarpma , dokundurma
ta'rîz ::: (a. i. c. : ta'rîzât) 1) dokundurma [sözle-] , dokunaklı söz söyleme, taş atma, taşlama, taş.
TA'RİZ :::