Çağdaş Sözlük

tarik ~ تاريك

Redhouse Sözlüğü - tarik ~ تاريك maddesi. Sayfa: 476 - Sira: 4

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tarik - تاريك ingilizce anlamı, تاريك - tarik osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تاريك - tarik kelimesi nasıl geçiyor. tarik osmanlıca nasıl yazılır. tarik nedir, tarik ne demek arapca yazılışı.

تاريك means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تاريك. تاريك attoman turkish I mean, تاريك What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تاريك, Ottoman Turkish English Dictionary

تاريك ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تاريك تعني باللغة الإنجليزية. تاريك ماذا يعني في اللغة العثمانية. تاريك ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تاريك

تاريك چه کلمات انگلیسی چیست؟ تاريك به معنای انگلیسی. تاريك چه در زبان عثمانی بود. تاريك به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تاريك

tarik ~ تاريك güncel sözlüklerde anlamı:

TaRiK ::: Terkeden, vazgeçen, bırakan.

TARiK ::: f. Karanlık.

TARiK ::: Yol. Tarz, usûl. * Vâsıta. Meslek. * Bir maksada nâil olmak için icrâsı lâzım olan husus veya bu hususların hey'et-i mecmuası.

târik ::: (a. i. c. : etrâk, turrâk) : 1) sabah yıldızı, çulpan, Venüs, (Zühre). 2) erkek adı.

tarîk ::: (a. i. c. : turuk) : 1) yol. (bkz. : râh). Kutâ-i tarîk : yol kesen haydut. Ulâ-bi-t-tarîk : en iyi, en âlâ yol.

tarîk-i Ahmed-i muhtar ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in yolu; Müslümanlık.

tarîk-i âmm,i sultanî ::: geniş yol, cadde. 2) usûj.

tarîk-ı hâss ::: bir veya birkaç eve mahsus çıkmaz sokak.

tarîk-ı ratîb ::: kim. toz hâline getirilen bir madde su ile karıştırılarak cins ve nevinin tahlîli usûlü. 3) meslek. 4) vâsıta, sebep.

tarîk-ı yâbis ::: hararetle bir mâdeni tahlil etme usulü.

târik ::: (a. s. terk'den) : terk eden, bırakan, vaz geçen.

târik-i dünyâ ::: 1) dünyâ işlerindtn elini ayağını çekip bir köşede oturan; 2) evlenmiyen papaz.

târik-i sallt ::: namazı terk eden, namaz kılmıyan, beynamaz.

târik ::: (f. s.) : karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târik : karanlık gece.

târik ::: terkeden.

tarîk ::: yol, tarz, metod.

Târik ::: Terkeden; bırakan

Tarik ::: Yol; yöntem

târik ::: terkeden

târîk ::: yol , tarz , yöntem , meslek , karanlık

tarîk ::: ‬yol

tarîk ::: yöntem

tarîk ::: meslek

tarîk ::: tarikat

târîk ::: ‬karanlık

târik ::: (a. i. c. : etrâk, turrâk) 1) sabah yıldızı, çulpan, Venüs, (Zühre). 2) erkek adı.

târik ::: (f. s.) karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târik : karanlık gece.

Tarik ::: Yol; yöntem

Târik ::: Terkeden; bırakan

tarik ::: yol

tarik :::

yol; yöntem

târik :::

terkeden; bırakan

TARÎK :::

Yol. Tarz, usûl. * Vâsıta. Meslek. * Bir maksada nâil olmak için icrâsı lâzım olan husus veya bu hususların hey'et-i mecmuası

TARİK :::

f. Karanlık

TÂRİK :::

Terkeden, vazgeçen, bırakan

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: