Çağdaş Sözlük

tarik ~ طارق

Redhouse Sözlüğü - tarik ~ طارق maddesi. Sayfa: 1220 - Sira: 37

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tarik - طارق ingilizce anlamı, طارق - tarik osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte طارق - tarik kelimesi nasıl geçiyor. tarik osmanlıca nasıl yazılır. tarik nedir, tarik ne demek arapca yazılışı.

طارق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language طارق. طارق attoman turkish I mean, طارق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish طارق, Ottoman Turkish English Dictionary

طارق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ طارق تعني باللغة الإنجليزية. طارق ماذا يعني في اللغة العثمانية. طارق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية طارق

طارق چه کلمات انگلیسی چیست؟ طارق به معنای انگلیسی. طارق چه در زبان عثمانی بود. طارق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت طارق

tarik ~ طارق güncel sözlüklerde anlamı:

TaRiK ::: Terkeden, vazgeçen, bırakan.

TARiK ::: f. Karanlık.

TARiK ::: Yol. Tarz, usûl. * Vâsıta. Meslek. * Bir maksada nâil olmak için icrâsı lâzım olan husus veya bu hususların hey'et-i mecmuası.

târik ::: (a. i. c. : etrâk, turrâk) : 1) sabah yıldızı, çulpan, Venüs, (Zühre). 2) erkek adı.

tarîk ::: (a. i. c. : turuk) : 1) yol. (bkz. : râh). Kutâ-i tarîk : yol kesen haydut. Ulâ-bi-t-tarîk : en iyi, en âlâ yol.

tarîk-i Ahmed-i muhtar ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in yolu; Müslümanlık.

tarîk-i âmm,i sultanî ::: geniş yol, cadde. 2) usûj.

tarîk-ı hâss ::: bir veya birkaç eve mahsus çıkmaz sokak.

tarîk-ı ratîb ::: kim. toz hâline getirilen bir madde su ile karıştırılarak cins ve nevinin tahlîli usûlü. 3) meslek. 4) vâsıta, sebep.

tarîk-ı yâbis ::: hararetle bir mâdeni tahlil etme usulü.

târik ::: (a. s. terk'den) : terk eden, bırakan, vaz geçen.

târik-i dünyâ ::: 1) dünyâ işlerindtn elini ayağını çekip bir köşede oturan; 2) evlenmiyen papaz.

târik-i sallt ::: namazı terk eden, namaz kılmıyan, beynamaz.

târik ::: (f. s.) : karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târik : karanlık gece.

târik ::: terkeden.

tarîk ::: yol, tarz, metod.

Târik ::: Terkeden; bırakan

Tarik ::: Yol; yöntem

târik ::: terkeden

târîk ::: yol , tarz , yöntem , meslek , karanlık

târık ::: çulpan , zühre

târık ::: ‬Çulpan

târık ::: Zühre

târık ::: Venüs

tarîk ::: ‬yol

tarîk ::: yöntem

tarîk ::: meslek

tarîk ::: tarikat

târîk ::: ‬karanlık

târik ::: (a. i. c. : etrâk, turrâk) 1) sabah yıldızı, çulpan, Venüs, (Zühre). 2) erkek adı.

târik ::: (f. s.) karanlık, (bkz. : muzlim). Şeb-i târik : karanlık gece.

Tarik ::: Yol; yöntem

Târik ::: Terkeden; bırakan

tarik ::: yol

tarik :::

yol; yöntem

târik :::

terkeden; bırakan

TARÎK :::

Yol. Tarz, usûl. * Vâsıta. Meslek. * Bir maksada nâil olmak için icrâsı lâzım olan husus veya bu hususların hey'et-i mecmuası

TARİK :::

f. Karanlık

TÂRİK :::

Terkeden, vazgeçen, bırakan

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: