Çağdaş Sözlük

ala ~ آله

Redhouse Sözlüğü - ala ~ آله maddesi. Sayfa: 191 - Sira: 9

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ala - آله ingilizce anlamı, آله - ala osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte آله - ala kelimesi nasıl geçiyor. ala osmanlıca nasıl yazılır. ala nedir, ala ne demek arapca yazılışı.

آله means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language آله. آله attoman turkish I mean, آله What is the meaning of the word, what does it mean in turkish آله, Ottoman Turkish English Dictionary

آله ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ آله تعني باللغة الإنجليزية. آله ماذا يعني في اللغة العثمانية. آله ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية آله

آله چه کلمات انگلیسی چیست؟ آله به معنای انگلیسی. آله چه در زبان عثمانی بود. آله به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت آله

ala ~ آله güncel sözlüklerde anlamı:

ALA ::: Bahşişler. Lütuflar. Nimetler. İhsanlar.

ALA ::: Yükseklik. Büyüklük. şeref. şan.

ALA ::: İtl. İtalyancadan gelen tabirlerin başında bulunup (usulünce, tarzında) manasını ifade eder. Meselâ: Alaturka $: Türk tarzında gibi.

ALA ::: f. Kirleten, kirli yapan.

ALa ::: Gr:Arabçada harf-i cerdir. Buna isim diyen de olmuştur. Müteaddit mâna ile kelimenin başına getirilir; manevî istilâ ve tefevvuk bildirmek için ekseriyâ mecrurunu istilaya delâlet eder. Bazan mecrurunun mukabiline müstâli olur. (maa) gibi müsahabet için gelir. (lâm) gibi tâlil için olur. Mücaveze için olur. Harf-i cer olan (min) mânâsına ve zarfiyyet için ve harf-i cer olan (bâ) mânâsına isim olur. "yukarıda" manasına gelir. * Üstünde, üzere.

alâ ::: (a. i.) : rütbece yükseklik büyüklük, şeref, şan.

âlâ ::: (a. i. ely'in c.) : ihsanlar, bahşişler.

âlâ ::: (f. s.) : kirleten.

âle ::: (f. i.) : ilâç için kullanılan ve "hint sünbülü" denilen bir çiçek, (bkz. : alek, sünbül-i asâfîr).

âlih ::: (a. i. c. : âlihât) : tapınılan şey, mabut.

âlâ ::: en yüce, daha iyi, pek iyi.

alâ ::: üst, üzere.

Ala :::


  1. Karışık renkli, çok renkli, alaca.

  2. Açık kestane renginde olan, ela (göz).

  3. Kekliğin boynundaki siyah halka.

  4. Alabalık.

  5. İyi, pekiyi
    Örnek: Beni Konya Lezzet Lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. H. E. Adıvar

  6. bk.Alanin

âlâ ::: üst , yücelik , şeref , üstü , üzere

ala ::: yükseklik , büyüklük , şeref , şan , itl , italyancadan gelen tabirlerin başında bulunup (usulünce , tarzında) manasını ifade eder , mesela: alaturka: türk tarzında gibi , kirleten , kirli yapan , bahşişler , lütuflar , nimetler , ihsanlar

alâ ::: ‬yücelik

alâ ::: şeref

alâ ::: ‬üst

alâ ::: üstü

alâ ::: üzeri

alâ ::: (a. i.) rütbece yükseklik büyüklük, şeref, şan.

âlâ ::: (a. i. ely'in c.) ihsanlar, bahşişler.

âlâ ::: (f. s.) kirleten.

âle ::: (f. i.) ilâç için kullanılan ve

âlih ::: (a. i. c. : âlihât) tapınılan şey, mabut.

alâ ::: çok iyi

ala ::: alaca

âlâ ::: iyi, pek iyi

ALA :::

f. Kirleten, kirli yapan

ALÂ :::

Gr:Arabçada harf-i cerdir. Buna isim diyen de olmuştur. Müteaddit mâna ile kelimenin başına getirilir; manevî istilâ ve tefevvuk bildirmek için ekseriyâ mecrurunu istilaya delâlet eder. Bazan mecrurunun mukabiline müstâli olur. (maa) gibi müsahabet için gelir. (lâm) gibi tâlil için olur. Mücaveze için olur. Harf-i cer olan (min) mânâsına ve zarfiyyet için ve harf-i cer olan (bâ) mânâsına isim olur. "yukarıda" manasına gelir. * Üstünde, üzere.

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: