Çağdaş Sözlük

afak ~ آفاق

Redhouse Sözlüğü - afak ~ آفاق maddesi. Sayfa: 153 - Sira: 28

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü afak - آفاق ingilizce anlamı, آفاق - afak osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte آفاق - afak kelimesi nasıl geçiyor. afak osmanlıca nasıl yazılır. afak nedir, afak ne demek arapca yazılışı.

آفاق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language آفاق. آفاق attoman turkish I mean, آفاق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish آفاق, Ottoman Turkish English Dictionary

آفاق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ آفاق تعني باللغة الإنجليزية. آفاق ماذا يعني في اللغة العثمانية. آفاق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية آفاق

آفاق چه کلمات انگلیسی چیست؟ آفاق به معنای انگلیسی. آفاق چه در زبان عثمانی بود. آفاق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت آفاق

afak ~ آفاق güncel sözlüklerde anlamı:

AFAK ::: Ufuklar. Yerle göğün birleştiği gibi görünen uzak dâire. * Etraf. Cihetler. * Mc: Görüş ve dönüş sınırları. (Zıddı: Enfüs'dür.)

âfâk ::: (a. i. ufk'un c.) : ufuklar, gök kenarları, gökle yerin birleşir gibi göründüğü yerler, mec. görüş ve dönüş sınırları, [zıddı : enfüs],

âfâk - ı rûh ::: ruhun ufukları.

âfâk ::: ufuklar, taraflar, yönler.

aFaK ::: Âfâk ve enfüste zâhir olan (görünen) şeyler, Hak teâlânın varlığını ve her şeye kâdir olduğunu gösteren âyetler (işâretler, deliller)dir. (Muhammed Ma'sûm)

ÂFÂKÎ:

Akla, hayâle gelen her şey, hattâ keşif ile anlaşılan bilgiler, ister âfâkî olsunlar, ister enfüsî olsunlar, yâni insanın içinde bulunsunlar hepsi mâsivâdır, Allah'tan başkadır, mahlûktur. (İmâm-ı Rabbânî)

2. Uzak memleketlerden hac ibâdetini yapmak için gelenler.

Haccın vâciblerinden biri de; âfâkî olanların, Mekke'den ayrılacağı son gün tavâf-ı sadr yâni vedâ tavafı yapmasıdır. Bu tavaf hayızlı kadına vâcib değildir. (Burhâneddîn Merginânî)

Âfâkî olanların Mekke'ye varınca hemen Mescid-i Harâm'a girip, tavâf-ı kudum yapmaları sünnettir. (İbn-i Âbidîn)

Afak :::


  1. Ufuklar
    Örnek: Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar. M. A. Ersoy

âfâk ::: ufuklar

afak ::: ufuklar , yerle göğün birleştiği gibi görünen uzak daire , etraf , cihetler , mc: görüş ve dönüş sınırları , (zıddı: enfüs'dür , )

âfâk ::: ‬ufuklar

âfâk ::: âlem

âfâk ::: dünya

âfâk ::: ufuk

âfâk ::: görüş dairesi

âfâk ::: bilik dairesi

âfâk ::: manzara

âfâk ::: görünüş

âfâk ::: perspektif

âfâk ::: gelecek

AFAK :::

Ufuklar. Yerle göğün birleştiği gibi görünen uzak dâire. * Etraf. Cihetler. * Mc: Görüş ve dönüş sınırları. (Zıddı: Enfüs'dür