Çağdaş Sözlük

izar ~ اعذار

Redhouse Sözlüğü - izar ~ اعذار maddesi. Sayfa: 142 - Sira: 16

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü izar - اعذار ingilizce anlamı, اعذار - izar osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اعذار - izar kelimesi nasıl geçiyor. izar osmanlıca nasıl yazılır. izar nedir, izar ne demek arapca yazılışı.

اعذار means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اعذار. اعذار attoman turkish I mean, اعذار What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اعذار, Ottoman Turkish English Dictionary

اعذار ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اعذار تعني باللغة الإنجليزية. اعذار ماذا يعني في اللغة العثمانية. اعذار ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اعذار

اعذار چه کلمات انگلیسی چیست؟ اعذار به معنای انگلیسی. اعذار چه در زبان عثمانی بود. اعذار به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اعذار

izar ~ اعذار güncel sözlüklerde anlamı:

iZAR ::: Yanak. İnsanın yüzündeki yanak kısmı.

iZAR ::: Peştemal. Futa. Göğüsten aşağı örtülen elbiseler. * İsmet, iffet. * Zevce.

iZAR ::: f. Suyun dibi.

a'zâr ::: (a. i. özr'ün c.) : bahaneler, engeller, özürler.

a'zâr-ı urkubiyye ::: mırın kırın.

izâr ::: (a. i.) : belden aşağıya mahsus örtü, peştemal. (bkz. : futa).

izâr ::: (a. i.) : yanak, (bkz. : ruh). gül-izâr : gül yanaklı, yanakları gül gibi kırmızı.

izâr-ı yâr ::: sevgilinin yanağı.

izâr ::: (f. i.) : suyun dibi. (bkz. : gavr).

izâr ::: elbise.

iZaR ::: Erkeğin kefeninin üç parça olması sünnettir: İzâr, kamîs (entârî gibi uzun gömlek) ve lifâfe (başı ve ayakları geçecek uzunlukta ve baş üstünden ve ayak altından uçları büzülüp bezle bağlanan parça). (İbrâhim Halebî)

iZaR ::: Erkeğin kefeninin üç parça olması sünnettir: İzâr, kamîs (entârî gibi uzun gömlek) ve lifâfe (başı ve ayakları geçecek uzunlukta ve baş üstünden ve ayak altından uçları büzülüp bezle bağlanan parça). (İbrâhim Halebî)

izâr ::: peştemal , yanak , futa

izâr ::: ‬peştemal

izâr ::: ‬yanak

izâr ::: (a. i.) belden aşağıya mahsus örtü, peştemal. (bkz. : futa).

izâr ::: (f. i.) suyun dibi. (bkz. : gavr).

İZAR :::

Peştemal. Futa. Göğüsten aşağı örtülen elbiseler. * İsmet, iffet. * Zevce