Çağdaş Sözlük

a'raz ~ اعراض

Redhouse Sözlüğü - a'raz ~ اعراض maddesi. Sayfa: 142 - Sira: 26

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü a'raz - اعراض ingilizce anlamı, اعراض - a'raz osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اعراض - a'raz kelimesi nasıl geçiyor. a'raz osmanlıca nasıl yazılır. a'raz nedir, a'raz ne demek arapca yazılışı.

اعراض means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اعراض. اعراض attoman turkish I mean, اعراض What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اعراض, Ottoman Turkish English Dictionary

اعراض ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اعراض تعني باللغة الإنجليزية. اعراض ماذا يعني في اللغة العثمانية. اعراض ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اعراض

اعراض چه کلمات انگلیسی چیست؟ اعراض به معنای انگلیسی. اعراض چه در زبان عثمانی بود. اعراض به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اعراض

a'raz ~ اعراض güncel sözlüklerde anlamı:

A'RAZ ::: (Araz. C.) Arazlar, işaretler, nişanlar, alâmetler. * Tesadüfler. * Hastalık alâmetleri. * Kazalar, felâketler, musibetler.

a'râz ::: (a. i. araz'ın c.) : 1) işaretler, alâmetler. 2) tesadüfler, hastalık alâmetleri. 3) kazalar, felâketler.

a'râz ::: (a. i. ırz'ın c.) : ırzlar, namuslar. Hetk-i a'râz : ırza geçmeler.

i'râz ::: (a. i.) : 1) yüz çevirme, başka tarafa dönme. 2) çekinme, sakınma, (bkz. : ictinâb).

A'RaZ ::: Her mahlûk (yaratık), ya cevher (varlıkta kalabilmesi için başka bir şeye muhtâc olmayan) dir, yâhut a'râzdır. Madde, cisim, meselâ elma, altın birer cevherdir. Bunların rengi, kokusu, şekli ise a'râzdır. Renk cisim ile vardır, onun üzerinde görünür, cisim olmazsa, renk olmaz. (Seyyid Şerîf Cürcânî)

i'râz ::: yüz çevirme , uzak durma

a'râz ::: belirtiler

a'raz ::: arazlar , işaretler , nişanlar , alametler , tesadüfler , hastalık alametleri , kazalar , felaketler , musibetler

a’râz ::: ‬belirtiler

i’râz ::: ‬yüz çevirme

i’râz ::: uzak durma

a'râz ::: (a. i. araz'ın c.) 1) işaretler, alâmetler. 2) tesadüfler, hastalık alâmetleri. 3) kazalar, felâketler.

a'râz ::: (a. i. ırz'ın c.) ırzlar, namuslar. Hetk-i a'râz : ırza geçmeler.

i'râz ::: (a. i.) 1) yüz çevirme, başka tarafa dönme. 2) çekinme, sakınma, (bkz. : ictinâb).

A'RAZ :::

(Araz. C.) Arazlar, işaretler, nişanlar, alâmetler. * Tesadüfler. * Hastalık alâmetleri. * Kazalar, felâketler, musibetler