arab ~ اعراب
Redhouse Sözlüğü - arab ~ اعراب maddesi. Sayfa: 142 - Sira: 18
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü arab - اعراب ingilizce anlamı, اعراب - arab osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اعراب - arab kelimesi nasıl geçiyor. arab osmanlıca nasıl yazılır. arab nedir, arab ne demek arapca yazılışı.
اعراب means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اعراب. اعراب attoman turkish I mean, اعراب What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اعراب, Ottoman Turkish English Dictionary
اعراب ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اعراب تعني باللغة الإنجليزية. اعراب ماذا يعني في اللغة العثمانية. اعراب ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اعراب
اعراب چه کلمات انگلیسی چیست؟ اعراب به معنای انگلیسی. اعراب چه در زبان عثمانی بود. اعراب به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اعراب
arab ~ اعراب güncel sözlüklerde anlamı:
aRaB ::: (İrb ve İrbe. C.) Hacetler. * Uzuvlar. * Akıllar, zekâlar. * Hileler, oyunlar.
ARAB ::: Ceziret-ül Arab, Şam, Hicaz, Irak, Yemen, Mısır ve Afrika'nın şimâlinde yaşayan geniş bir kavmin adı.
Arab ::: (a. i. c. : a'râb veya urban ve urub) : Irak, Şam, Cezîret-ül-Arab, Hicaz, Yemen ile Mısır'da ve Afrika'nın şimalinde bulunan semitik kavmin umûmî adı.
ârâb ::: (a. i. ireb ve irbe'nin c.) : 1) akıllar, zekâlar. 2) hacetler. 3) hîleler, dekler, oyunlar.
A'râb ::: (a. i. Arab'ın c.) : çöl Arapları.
i'râb ::: (a. i.) : 1) düzgün konuşma ve hakikati belirtme. 2) a. gr. arapça kelimelerin sonlarındaki harf veya harekenin değişmesi. 3) bu değişikliği öğretme bilgisi.
ARAB ::: Allah katında en kıymetliniz, takvâsı çok olanınızdır. Arabın Arab olmayana bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâ (Allahü teâlâdan korkup haramlardan sakınmak) iledir. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)
Arablar beyaz, buğday benizli olur. Bilhassa Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) sülâlesi beyaz ve çok güzeldi. Resûlullah'ın babası Abdullah'ın güzelliği Mısır'a kadar şöhret bulmuştu ve alnındaki nûrdan dolayı, iki yüze yakın kız evlenmek için Mekke'ye gelmişti. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
arab ::: arap
a'râb ::: araplar , çöl arapları
ârâb ::: hacetler , uzuvlar , akıllar , zekalar , hileler , oyunlar
a’râb ::: Araplar
a’râb ::: çöl arapları
arab ::: arap
Arab ::: (a. i. c. : a'râb veya urban ve urub) Irak, Şam, Cezîret-ül-Arab, Hicaz, Yemen ile Mısır'da ve Afrika'nın şimalinde bulunan semitik kavmin umûmî adı.
ârâb ::: (a. i. ireb ve irbe'nin c.) 1) akıllar, zekâlar. 2) hacetler. 3) hîleler, dekler, oyunlar.
A'râb ::: (a. i. Arab'ın c.) çöl Arapları.
i'râb ::: (a. i.) 1) düzgün konuşma ve hakikati belirtme. 2) a. gr. arapça kelimelerin sonlarındaki harf veya harekenin değişmesi. 3) bu değişikliği öğretme bilgisi.
ARAB :::
ÂRÂB :::