Çağdaş Sözlük

izar ~ ازار

Redhouse Sözlüğü - izar ~ ازار maddesi. Sayfa: 78 - Sira: 10

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü izar - ازار ingilizce anlamı, ازار - izar osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ازار - izar kelimesi nasıl geçiyor. izar osmanlıca nasıl yazılır. izar nedir, izar ne demek arapca yazılışı.

ازار means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ازار. ازار attoman turkish I mean, ازار What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ازار, Ottoman Turkish English Dictionary

ازار ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ازار تعني باللغة الإنجليزية. ازار ماذا يعني في اللغة العثمانية. ازار ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ازار

ازار چه کلمات انگلیسی چیست؟ ازار به معنای انگلیسی. ازار چه در زبان عثمانی بود. ازار به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ازار

izar ~ ازار güncel sözlüklerde anlamı:

iZAR ::: Yanak. İnsanın yüzündeki yanak kısmı.

iZAR ::: Peştemal. Futa. Göğüsten aşağı örtülen elbiseler. * İsmet, iffet. * Zevce.

iZAR ::: f. Suyun dibi.

izâr ::: (a. i.) : belden aşağıya mahsus örtü, peştemal. (bkz. : futa).

izâr ::: (a. i.) : yanak, (bkz. : ruh). gül-izâr : gül yanaklı, yanakları gül gibi kırmızı.

izâr-ı yâr ::: sevgilinin yanağı.

izâr ::: (f. i.) : suyun dibi. (bkz. : gavr).

izâr ::: elbise.

iZaR ::: Erkeğin kefeninin üç parça olması sünnettir: İzâr, kamîs (entârî gibi uzun gömlek) ve lifâfe (başı ve ayakları geçecek uzunlukta ve baş üstünden ve ayak altından uçları büzülüp bezle bağlanan parça). (İbrâhim Halebî)

iZaR ::: Erkeğin kefeninin üç parça olması sünnettir: İzâr, kamîs (entârî gibi uzun gömlek) ve lifâfe (başı ve ayakları geçecek uzunlukta ve baş üstünden ve ayak altından uçları büzülüp bezle bağlanan parça). (İbrâhim Halebî)

izâr ::: peştemal , yanak , futa

izâr ::: ‬peştemal

izâr ::: ‬yanak

izâr ::: (a. i.) belden aşağıya mahsus örtü, peştemal. (bkz. : futa).

izâr ::: (f. i.) suyun dibi. (bkz. : gavr).

İZAR :::

Peştemal. Futa. Göğüsten aşağı örtülen elbiseler. * İsmet, iffet. * Zevce