Çağdaş Sözlük

baskı ~ بصغو

Redhouse Sözlüğü - baskı ~ بصغو maddesi. Sayfa: 368 - Sira: 18

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü baskı - بصغو ingilizce anlamı, بصغو - baskı osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte بصغو - baskı kelimesi nasıl geçiyor. baskı osmanlıca nasıl yazılır. baskı nedir, baskı ne demek arapca yazılışı.

بصغو means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language بصغو. بصغو attoman turkish I mean, بصغو What is the meaning of the word, what does it mean in turkish بصغو, Ottoman Turkish English Dictionary

بصغو ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ بصغو تعني باللغة الإنجليزية. بصغو ماذا يعني في اللغة العثمانية. بصغو ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية بصغو

بصغو چه کلمات انگلیسی چیست؟ بصغو به معنای انگلیسی. بصغو چه در زبان عثمانی بود. بصغو به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت بصغو

baskı ~ بصغو güncel sözlüklerde anlamı:

BASKI ::: t. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik. * Basan, ağırlık veren şey. * Kalıp, damga. * Bir eserin yeni basılışlarının her seferi. * Bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı. Meselâ: Bu lügatın baskısı 25.000 dir.

Baskı :::


  1. Bir eserin basılış biçimi veya durumu
    Örnek: Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. A. Ş. Hisar

  2. Bası sayısı.

  3. Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri.

  4. Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı.

  5. Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
    Örnek: Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık. N. Cumalı

  6. Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres.

  7. Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.

  8. Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres.

  9. (…)

baskı ::: t , basıp sıkacak , tazyik edecek şey , sıkı tazyik , basan , ağırlık veren şey , kalıp , damga , bir eserin yeni basılışlarının her seferi , bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı , mesela: bu lügatın baskısı 25 , 000 dir

baskı ::: basılış, el, neşir, tahakküm, tazyik, yumruk, zor

BASKI :::

t. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik. * Basan, ağırlık veren şey. * Kalıp, damga. * Bir eserin yeni basılışlarının her seferi. * Bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı. Meselâ: Bu lügatın baskısı 25.000 dir