Çağdaş Sözlük

baskı ~ باصقو

Redhouse Sözlüğü - baskı ~ باصقو maddesi. Sayfa: 327 - Sira: 19

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü baskı - باصقو ingilizce anlamı, باصقو - baskı osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte باصقو - baskı kelimesi nasıl geçiyor. baskı osmanlıca nasıl yazılır. baskı nedir, baskı ne demek arapca yazılışı.

باصقو means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language باصقو. باصقو attoman turkish I mean, باصقو What is the meaning of the word, what does it mean in turkish باصقو, Ottoman Turkish English Dictionary

باصقو ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ باصقو تعني باللغة الإنجليزية. باصقو ماذا يعني في اللغة العثمانية. باصقو ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية باصقو

باصقو چه کلمات انگلیسی چیست؟ باصقو به معنای انگلیسی. باصقو چه در زبان عثمانی بود. باصقو به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت باصقو

baskı ~ باصقو güncel sözlüklerde anlamı:

BASKI ::: t. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik. * Basan, ağırlık veren şey. * Kalıp, damga. * Bir eserin yeni basılışlarının her seferi. * Bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı. Meselâ: Bu lügatın baskısı 25.000 dir.

Baskı :::


  1. Bir eserin basılış biçimi veya durumu
    Örnek: Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. A. Ş. Hisar

  2. Bası sayısı.

  3. Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri.

  4. Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı.

  5. Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
    Örnek: Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık. N. Cumalı

  6. Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres.

  7. Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.

  8. Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres.

  9. (…)

baskı ::: t , basıp sıkacak , tazyik edecek şey , sıkı tazyik , basan , ağırlık veren şey , kalıp , damga , bir eserin yeni basılışlarının her seferi , bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı , mesela: bu lügatın baskısı 25 , 000 dir

baskı ::: basılış, el, neşir, tahakküm, tazyik, yumruk, zor

BASKI :::

t. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik. * Basan, ağırlık veren şey. * Kalıp, damga. * Bir eserin yeni basılışlarının her seferi. * Bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı. Meselâ: Bu lügatın baskısı 25.000 dir