Çağdaş Sözlük

baskı ~ باصغو

Redhouse Sözlüğü - baskı ~ باصغو maddesi. Sayfa: 327 - Sira: 14

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü baskı - باصغو ingilizce anlamı, باصغو - baskı osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte باصغو - baskı kelimesi nasıl geçiyor. baskı osmanlıca nasıl yazılır. baskı nedir, baskı ne demek arapca yazılışı.

باصغو means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language باصغو. باصغو attoman turkish I mean, باصغو What is the meaning of the word, what does it mean in turkish باصغو, Ottoman Turkish English Dictionary

باصغو ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ باصغو تعني باللغة الإنجليزية. باصغو ماذا يعني في اللغة العثمانية. باصغو ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية باصغو

باصغو چه کلمات انگلیسی چیست؟ باصغو به معنای انگلیسی. باصغو چه در زبان عثمانی بود. باصغو به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت باصغو

baskı ~ باصغو güncel sözlüklerde anlamı:

BASKI ::: t. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik. * Basan, ağırlık veren şey. * Kalıp, damga. * Bir eserin yeni basılışlarının her seferi. * Bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı. Meselâ: Bu lügatın baskısı 25.000 dir.

Baskı :::


  1. Bir eserin basılış biçimi veya durumu
    Örnek: Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. A. Ş. Hisar

  2. Bası sayısı.

  3. Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri.

  4. Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı.

  5. Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
    Örnek: Politik baskıların yanı sıra daha başka yasaklara da bağlıydık. N. Cumalı

  6. Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres.

  7. Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.

  8. Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres.

  9. (…)

baskı ::: t , basıp sıkacak , tazyik edecek şey , sıkı tazyik , basan , ağırlık veren şey , kalıp , damga , bir eserin yeni basılışlarının her seferi , bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı , mesela: bu lügatın baskısı 25 , 000 dir

baskı ::: basılış, el, neşir, tahakküm, tazyik, yumruk, zor

BASKI :::

t. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik. * Basan, ağırlık veren şey. * Kalıp, damga. * Bir eserin yeni basılışlarının her seferi. * Bir basmanın bir def'ada basılan miktarının tamamı. Meselâ: Bu lügatın baskısı 25.000 dir