Çağdaş Sözlük

vekil ~ وكیل

Redhouse Sözlüğü - vekil ~ وكیل maddesi. Sayfa: 2147 - Sira: 46

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü vekil - وكیل ingilizce anlamı, وكیل - vekil osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte وكیل - vekil kelimesi nasıl geçiyor. vekil osmanlıca nasıl yazılır. vekil nedir, vekil ne demek arapca yazılışı.

وكیل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language وكیل. وكیل attoman turkish I mean, وكیل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish وكیل, Ottoman Turkish English Dictionary

وكیل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ وكیل تعني باللغة الإنجليزية. وكیل ماذا يعني في اللغة العثمانية. وكیل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية وكیل

وكیل چه کلمات انگلیسی چیست؟ وكیل به معنای انگلیسی. وكیل چه در زبان عثمانی بود. وكیل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت وكیل

vekil ~ وكیل güncel sözlüklerde anlamı:

VEKiL ::: Başkasının işini gören. Bir adamın yerine hareket etme selâhiyeti olan kimse. * Nâzır. Bakan.

vekîl ::: (a. i.) : 1) birinin, işini görmesi için yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.

vekil-i devlet ::: tar. vezîr-i a'zam, sadrâzam, başvekil.

vekîl-i hare ::: vekilharç, masraf görmekle vazîfeli kimse.

vekil-i musahhar ::: mahkemeye gelmîyen, geti-rilemiyen hakkında dâva olunan kimse İçin hâkim tarafından tâyîn olunan vekil. 2) vekâlet makamının en üstün âmiri; *bakan. Baş-vekil : başbakan. Da'vâ vekili : avukat.

vekîl-i mukayyed ::: huk. vekilliği bir kayıt ve şarta bağlı olan vekil.

vekîl-i mutlak ::: huk. vekilliği hiç bir kayıt ve şarta bağlı olmıyan vekil.

vekîl ::: başkası adına iş gören.

Vekil :::


  1. Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse.

  2. Milletvekili.

  3. Bakan
    Örnek: Hanın avlusundan sokağa vekil ve sefir otomobillerine taş çıkartacak bir lüks otomobil yürüdü. R. N. Güntekin

  4. Birinin işini görmesi için kendi yerine bıraktığı ya da yetki verdiği kimse.

vekil ::: avukat , biri tarafından yetki verilmiş , bakan

vekîl ::: başkası adına iş gören

vekil ::: ‬avukat

vekil ::: biri tarafından yetki verilmiş

vekil ::: bakan

vekil ::: Nâzır, bakan. Bir kimseyi vekâlet sözleşmesi ile temsil eden. Başkası nam ve hesabına hareket eden ve bir kısım işler yapan.

Vekil ::: Vekalet sözleşmesi gereği, müvekkil tarafından ve onun adına işlem yapmakla yetkilendirilen kişi.

vekil ::: bakan, milletvekili, sözcü

vekil :::

vekalet sözleşmesi gereği, müvekkil tarafından ve onun adına işlem yapmakla yetkilendirilen kişi

VEKİL :::

Başkasının işini gören. Bir adamın yerine hareket etme selâhiyeti olan kimse. * Nâzır. Bakan