vukuf ~ وقوف
Redhouse Sözlüğü - vukuf ~ وقوف maddesi. Sayfa: 2146 - Sira: 20
![](/rsm/red/210/2146-20.png)
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü vukuf - وقوف ingilizce anlamı, وقوف - vukuf osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte وقوف - vukuf kelimesi nasıl geçiyor. vukuf osmanlıca nasıl yazılır. vukuf nedir, vukuf ne demek arapca yazılışı.
وقوف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language وقوف. وقوف attoman turkish I mean, وقوف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish وقوف, Ottoman Turkish English Dictionary
وقوف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ وقوف تعني باللغة الإنجليزية. وقوف ماذا يعني في اللغة العثمانية. وقوف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية وقوف
وقوف چه کلمات انگلیسی چیست؟ وقوف به معنای انگلیسی. وقوف چه در زبان عثمانی بود. وقوف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت وقوف
vukuf ~ وقوف güncel sözlüklerde anlamı:
VUKUF ::: Bir şeyi bilme. Öğrenmiş olma. * Bir hâlde kalma. * Durma, duruş.
vukuf ::: ("ku" uzun okunur, a. i.) : 1) durma, duruş, (bkz. : tevakkuf). 2) bir halde, olduğu gibi kalma, ilerileyip veya gerilememe. 3) anlama, bilme, öğrenme, haberli olma, bilgi. Ehl-i vukuf : "bilirkişi. Erbâb-ı vukuf : bir şey hakkında mükemmel bilgisi olanlar, bilirkişiler. Kesb-i vukuf : haberi olma, öğrenme. Sinn-i vukuf : olgunluk haddi.
vukuf-ı adedî ::: tas. Nakşî tarîkatindeki on bir tâbirden biri. [diğerleri : hûş der dem; nazar ber kadem; sefer der vatan; halvet der encümen; yâd-gerd; bâz-keşt; nigâh daşt; yâd daşt; vukuf-ı kalbî; vukuf-ı zaman]
vukuf-ı kalbi ::: tas. 1) kalbin Allah'tan agâh olması; 2) nakşî tarîkatindeki on bir tâbirden biri. (bkz. : vukuf-ı adedî).
vukuf-ı zamânî ::: tas. 1) her anda hâlinden haberdâr olma : 2) Nakşî tarîkatindeki on bir tâbirden biri. (bkz. : vukuf-ı adedî).
vukuf ::: bilme, biliş.
Vukuf :::
- Anlama, bilme, bilgi
Örnek: Kuzenim, mektuplarında Fransız edebiyatına da vukufunuzdan uzun uzadıya bahsediyor. Y. K. Karaosmanoğlu
vukuf ::: bir şeyi bilme , öğrenmiş olma
vukûf ::: bir konu hakkında geniş bilgi sahibi olma
vukûf ::: bir konu hakkında geniş bilgi sahibi olma
vukuf ::: (
vukuf ::: bacarıklık, bilgi, bilik
VUKUF :::