Çağdaş Sözlük

min ~ من

Redhouse Sözlüğü - min ~ من maddesi. Sayfa: 1982 - Sira: 24

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü min - من ingilizce anlamı, من - min osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte من - min kelimesi nasıl geçiyor. min osmanlıca nasıl yazılır. min nedir, min ne demek arapca yazılışı.

من means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language من. من attoman turkish I mean, من What is the meaning of the word, what does it mean in turkish من, Ottoman Turkish English Dictionary

من ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ من تعني باللغة الإنجليزية. من ماذا يعني في اللغة العثمانية. من ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية من

من چه کلمات انگلیسی چیست؟ من به معنای انگلیسی. من چه در زبان عثمانی بود. من به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت من

min ~ من güncel sözlüklerde anlamı:

MiN ::: Arabçada harf-i cerrdir. 1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder.Meselâ: $ "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.2- Teb'iz için olur. Meselâ: $"Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor. 3- Cinsi beyan için olur. Meselâ: $ "İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. Meselâ: $ "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. Meselâ: $ "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. $ Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. Meselâ: $ "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi. Bunlardan başka "min" harf-i icerri;fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an $, fi $, ind $, alâ $'ya müradif olur. $ Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve $ müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.

"); men ::: (f. z.) : ben.

men ::: (a. z.) : o kimse ki, kim, kim ki. Ol babda emr ü ferman hazret-i men leh-ül-emrindir : [büyük kimselere yazılan yazılarda : "emir sizindir" mânâsına olarak bir klişe hâlinde kullanılırdı]

men aleyh-id-diye ::: huk. [eskiden] üzerine diyet verilmesi lâzımgelen kimse.

men aleyh-il-kısas ::: huk. [eskiden] üzerine kısas icrası îcâbeden kimse, (katil gibil.

men aleyh-in-nafaka ::: huk. [eskiden] diğer birşahsın nafakası- kendi üzerine vâcibolan kimse.

men lâ-yüreddü aleyh ::: fer. kendilerine red ya-pılmıyan vârisler ki, karı ve kocadan ibarettir.

men leh-üd-diye ::: huk. [eskiden] diyete müsteh-ik olan kimse : maktulün veresesi gibi

men leh-ül-hakk ::: huk. [eskiden] hak sahibi olan kimse.

men leh-ül-hıdâne ::: huk. [eskiden] hidâna hakkına mâlik olan kimse.

men leh-ül-istiglâl ::: huk. [eskiden] bir vakıf mahallin gailesi kendine meşrut olan kimse.

men leh-ün-nafaka ::: huk. [eskiden] nafakası diğer kimse üzerine lâzımgslen kimse, meselâ : [baba üzerine oğlunun nafakası lâzım geldikte, oğula : "men leh-ün-nafaka" denir]

men leh-üs-süknâ ::: huk. [eskiden] bir vakıf akarın süknâsına müstehik olan kimsedir ki, o akarda bizzat oturur, onu başkasına îcâr edemez ve o akarı lüzum görüldükçe - vakfiyede hilâfına bir şart yoksa- kendi malından tamir eder.

men yüreddü aleyh ::: fer. muayyen hisselerden artan miktar kendilerince reddolunan vârislerdir ki, bunlar karı ve kocadan maada muayyen sehim sahibi olanlardır.

menn ::: (a. i.) : 1) kudret helvası. 2) ihsan etme, iyilik etme, bağışlama. 3) batman. 4) edilen iyiliği başa kakma.

menn-i kıttîs ::: anber balığından çıkarılıp ve mum yapmakta kullanılan yağlı bir madde.

"); min ::: (a. e.) : -den, -den beri.

men ::: yasaklama , ben , kim

min ::: arabçada harf-i cerrdir , 1- mekan ve bir şeye başlamayı ifade eder , mesela: "haftadan haftaya" da olduğu gibi , 2- teb'iz için olur , mesela: "kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi , bazılarını , bir kısmını ifade ediyor , 3- cinsi beyan için olur , mesela: "işlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor , 4- bedel-i ivaz (karşılık) için olur , mesela: "ahirete bedel , dünya hayatına razı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi , 5- talil (sebeb bildirmek) için olur , mesela: "allah'tan korktuğu için ağlıyor , " cümlesinde olduğu gibi , önündeki kelime mef'ulün leh olur , 6- istiğrak ifadesi için olur , gayet , hiç bir , hiç , gibi , "bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi , bazı fiiller mef'ul-ü bihini , "min" ile alır , bu takdirde , den , dan , manası ile tercüme edilmez , 7- tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur , bu da zaidedir , mesela: "hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi , bunlardan başka "min" harf-i icerri;fasıl manasına , birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur , ba-i cerreye , an , fi , ind , ala'ya müradif olur , rubbema , manasına ve sıla olur , lam-ı zaide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır

men ::: ‬ben

men ::: (f. z.) ben.

men ::: (a. z.) o kimse ki, kim, kim ki. Ol babda emr ü ferman hazret-i men leh-ül-emrindir : [büyük kimselere yazılan yazılarda :

min ::: (a. e.) -den, -den beri.

Min ::: Su damlası.

MİN :::

Arabçada harf-i cerrdir. 1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder.Meselâ: $ "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.2- Teb'iz için olur. Meselâ: $"Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor. 3- Cinsi beyan için olur. Meselâ: $ "İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. Meselâ: $ "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.5- Tâlil (sebeb b