Çağdaş Sözlük

mukabele ~ مكابله

Redhouse Sözlüğü - mukabele ~ مكابله maddesi. Sayfa: 1951 - Sira: 17

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mukabele - مكابله ingilizce anlamı, مكابله - mukabele osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مكابله - mukabele kelimesi nasıl geçiyor. mukabele osmanlıca nasıl yazılır. mukabele nedir, mukabele ne demek arapca yazılışı.

مكابله means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مكابله. مكابله attoman turkish I mean, مكابله What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مكابله, Ottoman Turkish English Dictionary

مكابله ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مكابله تعني باللغة الإنجليزية. مكابله ماذا يعني في اللغة العثمانية. مكابله ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مكابله

مكابله چه کلمات انگلیسی چیست؟ مكابله به معنای انگلیسی. مكابله چه در زبان عثمانی بود. مكابله به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مكابله

mukabele ~ مكابله güncel sözlüklerde anlamı:

MUKABELE ::: Karşılık, karşılamak. * Mücadele. * Karşılaştırmak. Karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma. * Camide Kur'ân-ı Kerimi okuyup halka dinletmek.* Yüz yüze olmak. * Düşmanın şerrinden kurtulmak ve onun şiddetini kaldırmak için onu yıldıracak tedbirde bulunmak.

MUKaBELE ::: Hapsetmek. * So aya bırakmak, tehir etmek. * Meşveret etmek, danışmak. * Bir kimsenin evi yanında bir ev satıldığında; "başka kimse satın alsın, ben ondan şüf'a yolu ile alayım" diye şirâsına muhtaç iken tehir etmek.

Mukabele ::: ("ka" uzun okunur. a. i. sül. : kabile) : 1) karşılık verme, karşılama. 2) karşı gelme. 3) birbiriyle karşılaştırma; karşılıklı yapılan okuma. 4) camilerde halka karşı Kur'an okuma Cebr ü mukabele : ma, [evvelce muadele adını alan] cebir. 5) tas. Mevlevi âyinle rinde tarikat mensuplarının cezbe haliyle ayakta dönmesi (bkz. : semâ').

mukabele ::: (a. i.) : huk. satılık olan komşu evinin satın alınmasını tehir ederek satıldıktan sonra şüf'a yoliyle müşteriden alma.

mukabele ::: karşılık verme.

MUKaBELE ::: Ramazan ayında mukâbele sûretiyle Kur'ân-ı kerîm okumak, orucun sünnetlerindendir. (İmâm-ı Gazâlî)

Mukabele ::: Aralarında tezat ve karşıtlık bulunan kelime, tamlama ve sözleri birarada kullanmak.

mukâbele ::: karşılık , karşılık verme

Mukabele ::: (

mukabele ::: (a. i.) huk. satılık olan komşu evinin satın alınmasını tehir ederek satıldıktan sonra şüf'a yoliyle müşteriden alma.

mukabele ::: karşılık

MUKABELE :::

Karşılık, karşılamak. * Mücadele. * Karşılaştırmak. Karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma. * Camide Kur'ân-ı Kerimi okuyup halka dinletmek.* Yüz yüze olmak. * Düşmanın şerrinden kurtulmak ve onun şiddetini kaldırmak için onu yıldıracak tedbirde bulunmak.

MUKÂBELE :::

Hapsetmek. * Sonraya bırakmak, tehir etmek. * Meşveret etmek, danışmak. * Bir kimsenin evi yanında bir ev satıldığında; "başka kimse satın alsın, ben ondan şüf'a yolu ile alayım" diye şirâsına muhtaç iken tehir etmek