Çağdaş Sözlük

mukabele ~ مقابله

Redhouse Sözlüğü - mukabele ~ مقابله maddesi. Sayfa: 1936 - Sira: 3

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mukabele - مقابله ingilizce anlamı, مقابله - mukabele osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مقابله - mukabele kelimesi nasıl geçiyor. mukabele osmanlıca nasıl yazılır. mukabele nedir, mukabele ne demek arapca yazılışı.

مقابله means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مقابله. مقابله attoman turkish I mean, مقابله What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مقابله, Ottoman Turkish English Dictionary

مقابله ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مقابله تعني باللغة الإنجليزية. مقابله ماذا يعني في اللغة العثمانية. مقابله ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مقابله

مقابله چه کلمات انگلیسی چیست؟ مقابله به معنای انگلیسی. مقابله چه در زبان عثمانی بود. مقابله به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مقابله

mukabele ~ مقابله güncel sözlüklerde anlamı:

MUKABELE ::: Karşılık, karşılamak. * Mücadele. * Karşılaştırmak. Karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma. * Camide Kur'ân-ı Kerimi okuyup halka dinletmek.* Yüz yüze olmak. * Düşmanın şerrinden kurtulmak ve onun şiddetini kaldırmak için onu yıldıracak tedbirde bulunmak.

MUKaBELE ::: Hapsetmek. * So aya bırakmak, tehir etmek. * Meşveret etmek, danışmak. * Bir kimsenin evi yanında bir ev satıldığında; "başka kimse satın alsın, ben ondan şüf'a yolu ile alayım" diye şirâsına muhtaç iken tehir etmek.

Mukabele ::: ("ka" uzun okunur. a. i. sül. : kabile) : 1) karşılık verme, karşılama. 2) karşı gelme. 3) birbiriyle karşılaştırma; karşılıklı yapılan okuma. 4) camilerde halka karşı Kur'an okuma Cebr ü mukabele : ma, [evvelce muadele adını alan] cebir. 5) tas. Mevlevi âyinle rinde tarikat mensuplarının cezbe haliyle ayakta dönmesi (bkz. : semâ').

mukabele ::: (a. i.) : huk. satılık olan komşu evinin satın alınmasını tehir ederek satıldıktan sonra şüf'a yoliyle müşteriden alma.

mukabele ::: karşılık verme.

MUKaBELE ::: Ramazan ayında mukâbele sûretiyle Kur'ân-ı kerîm okumak, orucun sünnetlerindendir. (İmâm-ı Gazâlî)

Mukabele ::: Aralarında tezat ve karşıtlık bulunan kelime, tamlama ve sözleri birarada kullanmak.

mukâbele ::: karşılık , karşılık verme

Mukabele ::: (

mukabele ::: (a. i.) huk. satılık olan komşu evinin satın alınmasını tehir ederek satıldıktan sonra şüf'a yoliyle müşteriden alma.

mukabele ::: karşılık

MUKABELE :::

Karşılık, karşılamak. * Mücadele. * Karşılaştırmak. Karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma. * Camide Kur'ân-ı Kerimi okuyup halka dinletmek.* Yüz yüze olmak. * Düşmanın şerrinden kurtulmak ve onun şiddetini kaldırmak için onu yıldıracak tedbirde bulunmak.

MUKÂBELE :::

Hapsetmek. * Sonraya bırakmak, tehir etmek. * Meşveret etmek, danışmak. * Bir kimsenin evi yanında bir ev satıldığında; "başka kimse satın alsın, ben ondan şüf'a yolu ile alayım" diye şirâsına muhtaç iken tehir etmek