Çağdaş Sözlük

mest ~ مسد

Redhouse Sözlüğü - mest ~ مسد maddesi. Sayfa: 1853 - Sira: 10

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mest - مسد ingilizce anlamı, مسد - mest osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مسد - mest kelimesi nasıl geçiyor. mest osmanlıca nasıl yazılır. mest nedir, mest ne demek arapca yazılışı.

مسد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مسد. مسد attoman turkish I mean, مسد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مسد, Ottoman Turkish English Dictionary

مسد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مسد تعني باللغة الإنجليزية. مسد ماذا يعني في اللغة العثمانية. مسد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مسد

مسد چه کلمات انگلیسی چیست؟ مسد به معنای انگلیسی. مسد چه در زبان عثمانی بود. مسد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مسد

mest ~ مسد güncel sözlüklerde anlamı:

MEST ::: Adamın elini deve karnında yavrunun yattığı yere sokması. * Bağırsak içinde iken sıvayıp çıkarmak.

MEST ::: Ayakkabı. * Sarhoş. Aklı başında olmayan. Kendinden geçercesine haz duymak mânasında "mest olmak" şeklinde kullanılır.

mesed ::: (a. i.) : sağlam bükülmüş ip. [hurma lifinden de olunur|.

mest ::: (o. i.) : mesh verilen ve üzerine pabuç giyilen, kısa konçlu hafif ve yumuşak ayakkabı, ["mesh" den bozulma olsa gerek]

mest ser-gerdân ::: bir çeşit ayakkabı.

mest ::: (f. s. c. : mestân) : sarhoş.

Bed-mest ::: sarkıntılık eden cıvık sarhoş. Ser-mest, Siyeh-mest : fazla sarhoş.

mest-i bî-riyâ ::: riyasız sarhoş.

mest-i elest ::: ezel meclisinde hitâb-ı ilâhî ile sarhoş olan.

mest-i harâb ::: harâbolmuş sarhoş, yıkılasıya içmiş adam.

mest-i müdâm ::: devamlı, her zaman sarhoş.

mest-i nâz ::: 1) s. naz sarhoşu; 2) süzgün bakışlı, nazlı güzel; 3) i. kadın adı.

mest-i ser-şâr ::: haddinden fazla sarhoş.

mest-i temâşâ ::: bakma, seyretme sarhoşu; seyretmekten sarhoş olmuş olan.

mest ::: ayakkabı, hazla kendinden geçen.

MEST ::: Hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Ömer'i sevip üstün tutmak, hazret-i Osman ve Ali'yi sevmek ve mest üzerine mesh etmek; Ehl-i sünnet (Peygamber efendimiz ve arkadaşlarının yolunda olanların) alâmetlerindendir. (Muhammed Rebhâmî)

Mestin, bir saat yol yürüyünce, ayaktan çıkmayacak şekilde sağlam ve ayağa uygun olması lâzımdır. Ağaçtan, camdan, mâdenden mest olmaz. (İbn-i Âbidîn)

Mestli kimsenin, abdesti bozulunca, bu abdestsizlik, abdest uzuvlarına yayılırken ayaklara değil, mestlere yayılır. Mestlerin hadesten (mânevî kirlilikten) temizlenmesi de mesh etmekle olur. (Halebî)

Hanefî mezhebinde ayağın üç parmağı sığacak kadar yırtığı bulunan bir mest üzerine mesh etmek câiz değildir. (İbn-i Âbidîn)

Mest :::


  1. Sarhoş.

  2. Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir tür ayakkabı.

mest ::: sarhoş , ayakkabı

mest ::: ‬sarhoş

mest ::: mest

mesed ::: (a. i.) sağlam bükülmüş ip. [hurma lifinden de olunur|.

mest ::: (o. i.) mesh verilen ve üzerine pabuç giyilen, kısa konçlu hafif ve yumuşak ayakkabı, [

mest ::: sarhoş

MEST :::

Ayakkabı. * Sarhoş. Aklı başında olmayan. Kendinden geçercesine haz duymak mânasında "mest olmak" şeklinde kullanılır