mest ~ مست
Redhouse Sözlüğü - mest ~ مست maddesi. Sayfa: 1830 - Sira: 11
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü mest - مست ingilizce anlamı, مست - mest osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte مست - mest kelimesi nasıl geçiyor. mest osmanlıca nasıl yazılır. mest nedir, mest ne demek arapca yazılışı.
مست means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language مست. مست attoman turkish I mean, مست What is the meaning of the word, what does it mean in turkish مست, Ottoman Turkish English Dictionary
مست ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ مست تعني باللغة الإنجليزية. مست ماذا يعني في اللغة العثمانية. مست ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية مست
مست چه کلمات انگلیسی چیست؟ مست به معنای انگلیسی. مست چه در زبان عثمانی بود. مست به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت مست
mest ~ مست güncel sözlüklerde anlamı:
MEST ::: Adamın elini deve karnında yavrunun yattığı yere sokması. * Bağırsak içinde iken sıvayıp çıkarmak.
MEST ::: Ayakkabı. * Sarhoş. Aklı başında olmayan. Kendinden geçercesine haz duymak mânasında "mest olmak" şeklinde kullanılır.
mest ::: (o. i.) : mesh verilen ve üzerine pabuç giyilen, kısa konçlu hafif ve yumuşak ayakkabı, ["mesh" den bozulma olsa gerek]
mest ser-gerdân ::: bir çeşit ayakkabı.
mest ::: (f. s. c. : mestân) : sarhoş.
Bed-mest ::: sarkıntılık eden cıvık sarhoş. Ser-mest, Siyeh-mest : fazla sarhoş.
mest-i bî-riyâ ::: riyasız sarhoş.
mest-i elest ::: ezel meclisinde hitâb-ı ilâhî ile sarhoş olan.
mest-i harâb ::: harâbolmuş sarhoş, yıkılasıya içmiş adam.
mest-i müdâm ::: devamlı, her zaman sarhoş.
mest-i nâz ::: 1) s. naz sarhoşu; 2) süzgün bakışlı, nazlı güzel; 3) i. kadın adı.
mest-i ser-şâr ::: haddinden fazla sarhoş.
mest-i temâşâ ::: bakma, seyretme sarhoşu; seyretmekten sarhoş olmuş olan.
mest ::: ayakkabı, hazla kendinden geçen.
MEST ::: Hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Ömer'i sevip üstün tutmak, hazret-i Osman ve Ali'yi sevmek ve mest üzerine mesh etmek; Ehl-i sünnet (Peygamber efendimiz ve arkadaşlarının yolunda olanların) alâmetlerindendir. (Muhammed Rebhâmî)
Mestin, bir saat yol yürüyünce, ayaktan çıkmayacak şekilde sağlam ve ayağa uygun olması lâzımdır. Ağaçtan, camdan, mâdenden mest olmaz. (İbn-i Âbidîn)
Mestli kimsenin, abdesti bozulunca, bu abdestsizlik, abdest uzuvlarına yayılırken ayaklara değil, mestlere yayılır. Mestlerin hadesten (mânevî kirlilikten) temizlenmesi de mesh etmekle olur. (Halebî)
Hanefî mezhebinde ayağın üç parmağı sığacak kadar yırtığı bulunan bir mest üzerine mesh etmek câiz değildir. (İbn-i Âbidîn)
Mest :::
- Sarhoş.
- Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir tür ayakkabı.
mest ::: sarhoş , ayakkabı
mest ::: sarhoş
mest ::: mest
mest ::: (o. i.) mesh verilen ve üzerine pabuç giyilen, kısa konçlu hafif ve yumuşak ayakkabı, [
mest ::: sarhoş
MEST :::