Çağdaş Sözlük

muhkemat ~ محكمات

Redhouse Sözlüğü - muhkemat ~ محكمات maddesi. Sayfa: 1765 - Sira: 39

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü muhkemat - محكمات ingilizce anlamı, محكمات - muhkemat osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte محكمات - muhkemat kelimesi nasıl geçiyor. muhkemat osmanlıca nasıl yazılır. muhkemat nedir, muhkemat ne demek arapca yazılışı.

محكمات means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language محكمات. محكمات attoman turkish I mean, محكمات What is the meaning of the word, what does it mean in turkish محكمات, Ottoman Turkish English Dictionary

محكمات ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ محكمات تعني باللغة الإنجليزية. محكمات ماذا يعني في اللغة العثمانية. محكمات ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية محكمات

محكمات چه کلمات انگلیسی چیست؟ محكمات به معنای انگلیسی. محكمات چه در زبان عثمانی بود. محكمات به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت محكمات

muhkemat ~ محكمات güncel sözlüklerde anlamı:

MUHKEMAT ::: Muhkem olanlar. Sağlam ve kuvvetli olanlar. * İçinde hüküm bulunan ve mânası açık olanlar.

muhkemât ::: (a. i. muhkeme'nin c.) : içinde hüküm bulunan, mânâsı açık olan âyetler. muhkemât-ı Kur'âniyye : mânâsı sarîh, açık olan âyetler, [zıddı : "müteşâbihât" dır]

muhkemât ::: sağlam ve mânâsı açık olanlar, kuvvetliler.

MUHKEMaT ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

(Ey Habîbim!) Sana Kur'ân'ı, Allahü teâlâ inzâl etti (indirdi). Onun bir kısmı muhkemât olup, bunlar Kur'ân'ın esâsıdır. Bir kısmı da müteşâbihtir (mânâsı açıkça belli değildir). Fakat kalblerinde eğrilik bulunanlar (muhkem âyetleri bırakırlar da) fitne aramak (hakkı karıştırmak, halkı şüpheye düşürüp doğru yoldan saptırmak kastıyla) ve isteklerine göre te'vil etmek (asıl mânâsından başka mânâ vermek) için müteşâbih olan âyetlerine tâbi olurlar. Halbuki onun te'vilini Allahü teâlâdan başka kimse bilmez. İlimde rüsûh sâhibi (derin) âlimler: "Biz ona inandık, muhkemi, müteşâbihi her biri Rabbimiz Allahü teâlâ tarafındandır, hepsi haktır (doğrudur)" derler. Bunları kâmil (olgun) akıl sâhiplerinden başkası düşünemez. Yâhut bunlardan yalnız kâmil akıl sâhipleri öğüt kabûl eder. (Âl-i İmrân sûresi: 7)

Muhkemât; İslâm bilgilerinin ve ahkâmının (hükümlerinin) kaynağıdır. (Ahmed Fârûkî)

Kur'ân-ı kerîmdeki, helâl, haram, namaz, oruç, zekât ve hac gibi hükümlere âit kısımlar muhkemâttandır (İmâm-ı Süyûtî)

Muhkemâtı öğrenmeden ve muhkemâtın emirlerini yapıp yasaklarından kaçmadan, müteşâbihâta mânâ vermeye kalkışan câhildir. Hem de kendi cehlini anlamayan kara câhildir. (Ahmed Fârûkî)

muhkemât ::: islamiyetin kuvvetli emirleri , sağlam ve manası açık olanlar , kuvvetliler , içinde hüküm bulunan , manası açık olan ayetler , muhkem olanlar , sağlam ve kuvvetli olanlar , içinde hüküm bulunan ve manası açık olanlar

muhkemât ::: (a. i. muhkeme'nin c.) içinde hüküm bulunan, mânâsı açık olan âyetler. muhkemât-ı Kur'âniyye : mânâsı sarîh, açık olan âyetler, [zıddı :

MUHKEMAT :::

Muhkem olanlar. Sağlam ve kuvvetli olanlar. * İçinde hüküm bulunan ve mânası açık olanlar