muhsin ~ محصن
Redhouse Sözlüğü - muhsin ~ محصن maddesi. Sayfa: 1763 - Sira: 41
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü muhsin - محصن ingilizce anlamı, محصن - muhsin osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte محصن - muhsin kelimesi nasıl geçiyor. muhsin osmanlıca nasıl yazılır. muhsin nedir, muhsin ne demek arapca yazılışı.
محصن means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language محصن. محصن attoman turkish I mean, محصن What is the meaning of the word, what does it mean in turkish محصن, Ottoman Turkish English Dictionary
محصن ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ محصن تعني باللغة الإنجليزية. محصن ماذا يعني في اللغة العثمانية. محصن ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية محصن
محصن چه کلمات انگلیسی چیست؟ محصن به معنای انگلیسی. محصن چه در زبان عثمانی بود. محصن به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت محصن
muhsin ~ محصن güncel sözlüklerde anlamı:
MUHSiN ::: İhsan eden, iyilik eden. Kerim. Cömert. * Allah'ı görür gibi O'na ibadet eden.
muhassan ::: (a. s. hısn'dan) : kuvvetlendirilmiş, istihkâmlanmış.
muhassın ::: (a. s.) : 1) kale gibî korunaklı ve sağlam kılan. 2) nâmahremden saklıyan.
muhsan ::: (a. s.) : [eskiden] akıl, bulûğ, İslâmiyet, hürriyet, nikâh-ı sahîh ile teehhül gibi evsâfı câmî olan kimse.
muhsın ::: (a. s.) : (bkz. : muhassın1, 2.
muhsin ::: (a. s. hasen'den) : 1) ihsan eden, iyilikte, bağışta bulunan. 2) i. erkek adı. [müen. muhsine = kadın adı]
Muhsin ::: "ihsan eden, güzel davranan" mânâsında ilâhî isim.
muhsin ::: yaptığı işi en güzel yapan, Allahı görür gibi ibadet eden.
MUHSiN ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
(O takvâ sâhipleri ki); bollukta ve darlıkta harcayıp yedirenler, öfkelerini yenenler, insanların kusurlarını bağışlayanlardır. Allah muhsinleri sever. (Âl-i İmrân sûresi: 134)
Sana nasîhat şudur ki, dört huy ile huylan böylece muhsinler zümresinden (kısmından) olursun.
1) Genişlikte (zenginlikte) zekât, darlıkta sadaka ver.
2) Gazâb (öfke) zamânında gazâbını ve hırsını yen.
3) Başkasının aybını görünce, onu açmayıp, kapatmaya çalış.
4) Hizmetçiye, ehline (hanımına) evlâd ve akrabâya ihsân ederek onları hoş tut. (İmâm-ı Gazâlî)
muhsin ::: iyilik eden
muhassan ::: (a. s. hısn'dan) kuvvetlendirilmiş, istihkâmlanmış.
muhassın ::: (a. s.) 1) kale gibî korunaklı ve sağlam kılan. 2) nâmahremden saklıyan.
muhsan ::: (a. s.) [eskiden] akıl, bulûğ, İslâmiyet, hürriyet, nikâh-ı sahîh ile teehhül gibi evsâfı câmî olan kimse.
muhsın ::: (a. s.) (bkz. : muhassın1, 2.
muhsin ::: (a. s. hasen'den) 1) ihsan eden, iyilikte, bağışta bulunan. 2) i. erkek adı. [müen. muhsine = kadın adı]
MUHSİN :::