Çağdaş Sözlük

kemal ~ كمال

Redhouse Sözlüğü - kemal ~ كمال maddesi. Sayfa: 1569 - Sira: 27

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kemal - كمال ingilizce anlamı, كمال - kemal osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte كمال - kemal kelimesi nasıl geçiyor. kemal osmanlıca nasıl yazılır. kemal nedir, kemal ne demek arapca yazılışı.

كمال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language كمال. كمال attoman turkish I mean, كمال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish كمال, Ottoman Turkish English Dictionary

كمال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ كمال تعني باللغة الإنجليزية. كمال ماذا يعني في اللغة العثمانية. كمال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية كمال

كمال چه کلمات انگلیسی چیست؟ كمال به معنای انگلیسی. كمال چه در زبان عثمانی بود. كمال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت كمال

kemal ~ كمال güncel sözlüklerde anlamı:

KEMAL ::: Kâmillik, olgunluk. Olgunlaşma. Erginlik. Bütün güzel sıfatlarla muttasıf olmak. Fazilet. * Değer, baha. * Fazlalık. * Sıdk ile yapılan güzel iş.

kemâl ::: (a. i. c. : kemâlât) : 1) olgunluk, yetkinlik, tamlık, eksiksizlik.

Sinn-i kemâl ::: olgunluk çağı. 2) en yüksek değer, mü kemmellik; değer, baha.

kemâl-i âsâyiş ::: asayişin son haddi. kemâl-i dirayet : dirayetin son derecesi. kemâl-i ihtimam : son derece dikkat. kemâl-i lûtf : lOtfun büyüklüğü, noksansızlığı.

kemâl-i mehabet ve azamet ::: azamet ve heybetin son derecesi. 3) bilgi, fazilet.

kemâl-i evvel ::: entelekya, fr. intelechie. 4) erkek adı.

kemâl ::: olgunluk, erginlik, tamlık.

KEMaL ::: Kemâl, doğru konuşmak ve doğrulukla iş görmektedir. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Sünnetlerin farzları tamamlayacağından maksat; farzlar yapılırken bunların kemâllerine sebeb bir şey kaçırılırsa, sünnetler, kılınan farzın kemâl bulmasına sebeb olur. (Abdülhâk-ı Dehlevî)

Namazın kemâl mertebesinde kabûl olmasının şartı; haramlardan sakınmak ve huşû (Allahü teâlâdan korkmak) ve mâlâyânîyi (dünyâ ve âhiretine fâidesi olmayan şeyleri) terke ve ezân-ı Muhammedî okunduğu vakit her işi bırakarak cemâate devâm etmeye bağlıdır. (Muhammed binKutbüddîn İznikî)

Kemal :::


  1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.

  2. En yüksek değer
    Örnek: Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemali altmış para! M. Ş. Esendal

  3. 1. Olgunluk, yetkinlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer. 3. Erdem, bilgi.

kemâl ::: olgunluk , mükemmellik , erginlik , tamlık , değer , baha , fazilet

kemâl ::: ‬olgunluk

kemâl ::: mükemmellik

Kemâl ::: Olgunluk; tamlık; eksiksizlik

Kemâl ::: Olgunluk; tamlık; eksiksizlik

kemal :::

(kemâl) : olgunluk; tamlık; eksiksizlik

KEMAL :::

Kâmillik, olgunluk. Olgunlaşma. Erginlik. Bütün güzel sıfatlarla muttasıf olmak. Fazilet. * Değer, baha. * Fazlalık. * Sıdk ile yapılan güzel i