kuvvet ~ قود
Redhouse Sözlüğü - kuvvet ~ قود maddesi. Sayfa: 1481 - Sira: 34
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kuvvet - قود ingilizce anlamı, قود - kuvvet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قود - kuvvet kelimesi nasıl geçiyor. kuvvet osmanlıca nasıl yazılır. kuvvet nedir, kuvvet ne demek arapca yazılışı.
قود means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قود. قود attoman turkish I mean, قود What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قود, Ottoman Turkish English Dictionary
قود ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قود تعني باللغة الإنجليزية. قود ماذا يعني في اللغة العثمانية. قود ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قود
قود چه کلمات انگلیسی چیست؟ قود به معنای انگلیسی. قود چه در زبان عثمانی بود. قود به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قود
kuvvet ~ قود güncel sözlüklerde anlamı:
KUVVET ::: Sükunette bulunan cisimleri harekete, hareket ettikleri sükunete getirmeğe muktedir olan sebeb. (Kuvvet, te'sir ettiği cisimlerin hâricindedir.)
kuvvet ::: (a. i. c. : kuva [y]) : 1) güc, kudret, tâkât; sıhhat, sağlamlık, 2) bir hükümetin askerî gücü.
kuvvet-i devlet ::: devletin kuvveti.
kuvvet-i kalb ::: itimâdı, güvenmeyi arttırma.
kuvvet-i karabet ::: huk. karabette kuvvet. Meselâ : [ana-baba bir kardeşin karabeti baba bir kardeşten kuvvetlidir : çünkü, anababa bir kardeş iki karabet ve d geri bir karabet sahibidir]
kuvvet-üz-zahr ::: (arka kuvveti) : 1) yedek kuvvet, arka kuvveti; 2) dayanılacak olan kimse, şey veya hal. 3) mat. 2x2x2 gibi çarpanları müsâvî olan bir çarpmada bunların miktarını gösteren raka : 2x2x2 = 23 muadele (denklem) sinde 3 sayısı, 2 nin kuvvetini gösterir. [Arapça, Farsça yapılan terkiplerde kelime : kuvve şeklinde kullanılır] , (bkz. : kuvve).
kuvvî ::: (a. s.) : fels. fr. virtuel.
kuvviyyet ::: (a. i.) : fels. fr. virtualiK.
kuvvet ::: güç.
Kuvvet :::
- Fiziksel güç, takat
Örnek: Bu kadar cesur bir hamleye yetecek kuvvetim yok. Y. Z. Ortaç - Güç
- Şiddet, zor, cebir.
- Yetke, erk, nüfuz.
- Dayanıklı olma durumu, tahammül, mukavemet.
- Bir ülkenin savaşçı silahlı kuruluşları veya gücü
- Durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik.
- Bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir.
- Bir cismin durgunluk ya da devinim durumunu değiştirebilen yönleçsel nitelikli etki. anlamdaş gürelik.
- Bir cismin durma ya da devinim durumunu değiştiren dış etken. (SI birimi newton'dur).
kuvvet ::: güç
kuvvet ::: güç
kuvvet ::: askerî güç
kuvvet ::: bilek, cebir, fer, güç, hâl, ker, mecal, nüfuz, şiddet, takat, zor
KUVVET :::